Kütahya çinisine hayat verenlerin başında Güral Ailesi geliyor. Ancak başta bu köklü ailenin reisi Nafi Güral olmak üzere tüm çini üreticilerinin keyfi kaçık son yıllarda. Nedeni Çin mallarının tezgâhları süslemesi tarihi ve eşsiz Kütahya çinisini taca atıp bölgeye ve piyasaya gecekondu kurması.
Çin işi...
Bu konu üzerinde daha önce de epey durmuştum. Ama değişen bir şey olmamış. Üreticilerin duayeni olan Nafi Bey'le kısa bir görüşme yaptım geçenlerde. Kentte büyük sıkıntı yaratan olayı şöyle anlattı: " Kütahya deyince akla çini gelirdi. Şimdilerde ise sadece Çin işleri geliyor maalesef.
Yüz akımızdı
Bu çiniler seramikler bizim yüz akımızdır. Dünya markamızdır. Kabe'nin bile dış cephesi buradan giden çinilerle kaplıdır. Yakında tam bir restorasyona gidilecek o mübarek yerde, yine bizim bölgenin paha biçilmez çinileriyle kaplanacak Kabe duvarları . Ama biz ne yapıyoruz, durduk yerde mahvediyoruz kendi ellerimizle bu değeri. Sıradan Çin malı eşsiz Kütahya seramiğinin veya çinisinin yerini tutar mı?"
Gördüm, gözledim
Kendi gözlerimle de gördüm içim ezildi; ana yol üzerinde açılmış ufak büyük dükkanların kapısına; " Ne alırsan 13 Milyon " yazan ilanlar var. Hepsi de Çin malı . Ama gelip geçene Kütahya çinisi olarak yutturuluyor. Uluorta adam kazıklamaca oluyor yani. Hayatını bu işe adamış olan çini ustaları ve önemli markaların üreticileri ise ağlamaklı haldeler.
Ucuz mal pahalı mıdır?
Çünkü her aklı başında insan gibi ' hediyelik eşya' olarak yurda gümrüksüz sokulan; bu nedenle hem kalitesiz hem denetimsiz hem de elbette ucuz olan Çin malları yörenin en büyük gelir kaynağını kurutur diye düşünüyorum. Yani bu ucuzluk uzun vadede pahalıya patlar bize.