Siyasetten de siyaset izleme gazeteciliğinden de çok çakmam. Bu işi hakkıyla yapan meslektaşlara özenir bazen hayranlık da duyarım ama kendim zinhar beceremem.
Top
Oraya buraya koşuşturup iş kovalarken 'top ayağıma düşer' bazen. Erbabının elinde manşetlere fırlayacak, gündemler yaratacak nice ham haber benim zır cahil ve beceriksiz tezgahımda ıskarta olur çıkar.
Ziyanlık
Bakın o toplardan 2 nadide örnek vereyim de, işi nasıl köpürtemiyor, bir iki satırla nasıl ziyanı zebil ediyorum anlayın.
İnanması güç
DSİ Genel Müdürü çok yetenekli çok dürüst ve kelimenin tam anlamıyla vatansever bir yüksek bürokratmış. Bütçesinde 2-2.5 katrilyon para artmış son dönemde. İnanamayacaksınız ama, parayı hazineye geri vermek istiyormuş genel müdür.
Kaplama
Bazı kaplama müteahhitler bunu öğrenmiş. "Parayı geri vereceğine bize versin. İhaleler açsın, girelim, kazanalım biz deve pardon biz çeşitli inşaatlar yapalım" diyorlarmış.
Masum
Bakanı en alakasız yerlerde bile yakalayıp iskele alabanda yapıyor; bu 'masum' arzularını iletiyorlar. "Bu nasıl genel müdür. Hiç alınan para geri verilir mi?" diyorlarmış.
Atatürk'ün gölgesi
İsmini söylediler de ben unuttum. CHP Ardahan milletvekillerinden biri, kentinde milletin yüzünü yıkamaya su, evini aydınlatacak ışık, yürüyüp ara
ba sürecek yol, okuyacak okul, çalışacak iş bulamadığını filan unutup, çok takdire şayan bir başka konuda yardım bekliyormuş.
8. Harika
O muhteşem konu; Ardahan Dağları'nda batan güneşin araziye Atatürk'ün gölgesi olarak düşmesiymiş.
"Dünyanın 8. Harikası" olarak tabir ettiği bu gölgeliğin seyri için tesis yaptırmaya sıvanmış bu milletvekili. Şimdi kimi görse, yanına sokulup; "Yapın bir kıyak da, ahali Atatürk'ün gölgesini rahatça seyredecek oteller moteller çay bahçeleri bulsun o arazide" diyormuş.
Efendi!..
Bazı sağduyulu yurttaşlar ve Ardahan gençleri duymuş bu işgüzarlığı. Kızıp köpürüp mesaj yollamışlar milletvekiline.
Demişler ki; "Senin bu söylediğinle yobazların; 'üzerinde Allah yazan koyun doğdu' safsatası arasında ne fark var? Güya CHP'lisin. Atatürk'ün gölgesini bırak da, ışığının, güneşinin peşine düş efendi!.."
