Sevgili abim. Kars Arpaçay'dan selamlar... Bu ilçede görev yapan bir hekimim. İlçede hastane yok. Nüfusumuz köylerle birlikte 26 bin 500. Buraların sağlık sorunları ile Arpaçay merkez sağlık ocağı ve bizlere bağlı diğer köy sağlık ocakları ilgileniyor...
Adli hekim
Toplam 4 doktoruz. Lakin birimiz asker. Bu yüzden aktif çalışan 3 kişiyiz. Birimiz grup başkanı olarak resmi işlemlere (yeşil kart, yazışmalar gibi) bakarken benimle birlikte diğer doktor hem poliklinik, hem acil, hem nöbetçi hem de, adli hekimliğini yapmaktayız...
Mesai
Normal sağlık ocaklarında genel olarak saat sabah dokuz, akşam dört olarak mesai yapılırken bizler için durum farklı... Zira bizlerin nöbeti de var... 2 doktor olarak 2 günde bir nöbetçiyiz... Sabah 08.00, ertesi akşam 17.30. Yani 2 günde toplam 33.5 saat sürekli mesai içindeyiz...
Resmi güvence
Günde hafta sonları da dahil 17-18 saat görevliyiz... Hastane olmadığı için nöbetleri biz tutuyoruz. Ama sağlık ocağı olduğumuz için de nöbet olayı resmiyette yok... Yani nöbetlerden dolayı maaş alamıyoruz... Günde ortalama 150'ye yakın resmi, gayri resmi (parası olmayan, resmi güvencesi olamayan, fiş kestiremeyen) hasta bakıyoruz..
Nöbet
Gecemiz, gündüzümüz, sosyal yaşantımız yok... İlçe dışına dahi izinle çıkabiliyorum. Gezmeye dahi vaktim yok. Ya nöbetçiyim ya da bulabildiğim vakitte uyuyor oluyorum. Tabii ona uyku denilirse. Uykunuzda ya da nöbetçi olmadığınız zamanlar dahi hasta geliyor. Küçük yer olduğu için hatır gönülle hasta bakıyoruz, uykumuz da defalarca bölünüyor....
Sevgi
İnsanların sevgisi saygısı ve Allah sizden razı olsunlar ile mutlu oluyorsak da , yorgunluktan ayakta durmakta zorlanıyoruz. Dinlenemeden yeni mesaiye başlıyoruz.. Nöbetçi olmadığımız zamanlarda diğer doktor meşgul olduğu için adli olaylara da baktığımız oluyor. Adli hekim olmadığım halde adli raporlar ve malumunuz otopsileri biz yapıyoruz....
Donuyordum
Doktor olarak kullanmış olduğum cep telefonuma gelen fatura geçen ay 230 milyon oldu... Öğretmen evinde kalıyorum... 4 kişilik odada 180 milyon aylık ödüyorum. Burada 9 ay kar kış. Beş aydır doktorum, bunun dört ayı kara kış içinde geçti. Kimi zaman tipi altında hastama yetişmek için yaya olarak giderken donma tehlikesi de geçirdim, kayarak ters dönen araçta ölümden de döndüm...
Kazalar
Hani sizler haberlerde "Kars'ta şu kadar köy yolu kapandı" diye duyarsınız ya. İşte o haberleri duyduğumuz kimi vakitlerde bizler zor şartlarda köye varmış tarama yapıyoruzdur... Ekranlardan şenlik, deniz kumsal haberlerini içimiz buruk izleriz. Çünkü burada kış mayısın ortasında biter. Yani sevgili abim. Bilmem ki çığlığımı (zı) duydunuz mu?
Bana ne!..
Duydum elbet Birol Öztürk kardeşim. Hem de ta içimde, kalbimde yankılandı bu çığlık. Şimdi izninle ben sorayım. Siz sayın Başbakan. Sayın Sağlık Bakanı. Siz diğer yetkililer ve elbette memleket ahalisi. Siz duydunuz mu bu çığlığı. Yoksa yazıyı daha yarıda bırakıp "bana ne" mi dediniz?..