Ustaların ustası da yitti. Ve aaah ne yazık ne yazık ki, sadece Türkiye değil, bütün dünya Melahat Pars gibi bir büyük müzik ustasını kaybetti.
Bir süredir hastaydı ve kaçınılmaz son bekleniyordu amenna. Ama insan yine de kabul edemiyor, içine sindiremiyor.
Anamızı ağlattı!..
Annem de öğrencisiydi onun, kız kardeşim de. Ailemden Türk Sanat Musikisi'ne gönül ve ömür vermiş bu iki can yongasının ağzından ne de güzel anlar anılar dinlerdim Melahat Hoca ile ilgili. Oysa dün evimizde matem vardı, anamın da kardaşımın da ağzını bıçak açmıyordu. Dahası da var elbet. Yetiştirdiği yüzlerce kıymetli sanatçıdan yalnızca biri olan TRT sanatçısı Nursal Ünsal Canevi hoca ağlayarak aradı, Mehmet Barlas ağabeyimiz sanki en yakınını yitirmiş gibi kederliydi örneğin.
Giderken
Geriye kalan ne varsa anında biraz daha matlaştı, tatsızlaştı onsuzlukla birlikte. Şimdi ona selam gönderelim yine de. Hicaz Makamı'na takdim edilmiş en güzel ezgilerinden biriyle,
Sıtkı Argınbaş'ın sözleri üzerine, Aksak usulde bestelenmiş o ölmez eseriyle selamlayalım büyük usta Melahat Pars'ı. Diyelim ki;
Ben gamlı hazan, sense bahar, dinle de vazgeç Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç Olmaz meleğim böyle bir aşk, bende vakit geç Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç..