Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAVAŞ AY

Güldal Akşit ve sokak çocukları

Aileden sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit'le zaman zaman bir araya gelip sohbet ediyor, bakanlığını ilgilendiren önemli konuları konuşuyoruz. Doğal olarak bu konuşmaların çıkış noktasında çocuklar, özellikle de sokakta yaşayan çocuklar oluyor. Geçtiğimiz günlerde CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü' nün sokakta yaşayan ve çalışan çocuklara ilişkin olarak verdiği soru önergesini nasıl değerlendirdiğini sorunca anlatıyor
Güldal Hanım . Diyor ki:

Rakamlar
ürkütüyor
"Dilencilik, sinyalcilik gibi yollarla geçimini sağlayan sokak çocukları aralarında adeta dev bir komün hattı kurmuş.
Araştırmalarımıza göre Aralık 2004 itibarıyla bir önceki yıla göre çocuk ve gençlik merkezlerinden hizmet alan, sokakta yaşayan ve çalışan çocuk sayısında büyük artış var. Bir önceki yılın, yani 2003 Aralık sonucuna göre 33 bin 247 iken, Aralık 2004 itibarıyla bu sayı 41 bin 982'ye yükseldi. Akistanbul sitesiyle bu konularda bir görüşme yaptım. Orada da geniş olarak anlattım ki; sokaktaki çocukların sokağa iniş nedeni büyük oranda ekonomik olmakla beraber, aile içi şiddet, cinsel-fiziksel istismar, sosyal destek sistemlerinin yetersizliği, ailenin bakabileceğinden fazla çocuğa sahip olması, sevgisizlik, ihmal, çocukların akranlarıyla birlikte eğitim kurumlarından yararlanamaması ve öğretmenlerle çocuklar arasındaki olumsuz iletişim.

Olumsuz
etkiler
Sokaklardaki akran grupları ile ilişkileri bulunan, değişik etkiler altında sokaklarda başıboş gezen bu çocuklar, uyuşturucu ve uçucu madde bağımlısı... Dilencilik, sinyalcilik gibi yollarla geçimini sağlayan bu çocuklar, komün hattı biçiminde sokak yaşamını sürdürüyor ve sevgi, güven, korunma, ait olma gibi gereksinimlerini bu gruplarda karşılamaya çalışıyorlar. Sokağın olumsuz etkileri nedeniyle zaman zaman sokakta çetelere karışarak yankesicilik , gasp, hırsızlık gibi yollara da yönelebiliyorlar."

Peki
ne yapmalı?..
Hastalığı teşhis eden doktor hemen tedavi yöntemi geliştirir. Bu konuda topluma bir hastalık olarak yapışmış durumdaysa... Bu büyük sorunun cüssesi, giderek büyüme istidadı belirlenmişse bir an once tedaviye başlamalıyız öyle değil mi? Oysa bizde köklü bir tedavi yerine aspirin tedavisi yapılıyor.
Kanserli bir ura, sivilceymiş gibi yaklaşılıyor. Yalan mı?..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA