Olumsuz koşullara rağmen yanmayan, yıkılmayan, bozulup, kırılmayan şeylere bakıp ne der halkımız; "Yav galiba altında yatır var!.."
Şimdi bu lafı alıp da çarpıp, katlayıp, büyütsek vallahi memleket sathında kocamanlaşır manası.
Yalan mı?.. Bu memleketin başına bunca bela, bunca cefa, sıkıntı, daraltı, bunaltı geliyor bunca yıldır ve maşallah yel kayadan ne alır misali vız gelip tırıs geçiyor onca beter bela. O zaman memleketin altında yatır var diyebiliriz biz de.

Tanrı katında
Doğrudur. Evliyalar, enbiyalar, veliler, nebiler, ermişler diyarıdır memleketimiz. Ama sevgisini, saygısını, insanlığını, dostluğunu, gücünü, kudretini kendi insanıyla paylaşan nice yurttaş da vardır ki, memleketi ayakta tutan yatırlar kadar hatırı vardır tanrı katında onların.
Şimdi size bir mektup sunacağım. Ağrı'dan, yoksulluğun, yoksunluğun dev anası ellerinden kurtulmuş, çalışıp çabalamış, ayakta kalkmış ve ne geldiği yeri, ne çektiği derdi unutmamış bir genç adamın sahici duygularla bezeli, mert, yürekli, sıcak satırlarını siz de okuyun bakalım. Ve görün; yaptığı, yapacağı en az o yatırlar kadar mübarek kılmaz mı onu hak ve kul indinde.

Üretim hayattır
"Sevgili kardeşim Savaş.. Yılların içinde biriktirdiği özlemle Ağrı'da konfeksiyon alanında istihdama yönelik bir şeyler yapabilme adına nihayet Temmuz 2004 itibariyle % 90 genç kızlarımıza yönelik bir istihdam politikasıyla 200 Ağrılı genci kadrolarımıza katarak inanç ve kararlılıkla üretime başladık.
Avrupa ve İngiltere'nin en tanınmış markaları ile Ağrı'nın güzel, temiz, saf kızlarının el emeği ve göz nurlarını buluşturmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Hedefim istihdamı 2 yıl içinde 1000 kişiye çıkarmak.
İlkbaharda yeni fabrika tesislerimizin temelini atmaya hazırlanıyorum.

Felsefe nereden?..
Ağrı'da yeni kurduğum kurumun adını da Nuhun Tekstil International olarak Nuh'un gemisi felsefesinden esinlenerek belirledim.
Bildiğin gibi Nuh Peygamber ve gemisi felsefesi yeniden doğuş, barış, kardeşlik duyguları ile yeni bir kültür, yeni bir yaşam ilişkileri yaratma temeline dayalıdır.
İnanıyorum ki Ağrı gibi benzeri kaderi paylaşan bölgelerimizin özellikle insani anlamda gelişmesi sosyal, ekonomik alanda sanayileşmesi ile mümkündür.
Şayet Ağrı bu anlamda ayağa kalkarsa İstanbul gibi illerimiz koşuyor hatta uçuyor demek olacaktır.
Bu husus Avrupa Birliği açısından ülkemizin aşması gereken önemli engellerden biridir.

Yanıt nasıl geldi?..
Modern Türkiye sevdalıları olarak bilgi birikimlerimizle bu engellerin aşılmasına karınca kararınca katkıda bulunabileceğimizi düşünüyorum.
Son günlerde neden Ağrı'ya diye yönelen soruların cevabını da bulabildim.
Fukara Ağrı'nın zengin işadamı olacağıma, zengin bir Ağrı'nın orta halli bir vatandaşı olmayı yeğlerim.
Sevgi ve saygılarımla
A.Fuat Türkmen"