Adli Tıp Kurumu 'nun binası Gülhane Parkı 'nın tam karşısıydı eskiden. Şimdi Çocuk Mahkemesi olan yer var ya, işte tam orasıydı...
Olaylarda ölen gençlerin cenazeleri, örgütlü örgütsüz kalabalıklar tarafından oradan alınır, namazın kılınacağı camiye kadar yürüyüş nizamı gidilirdi.
O vakitlerde bu türden olaylar o kadar sık olurdu ki, biz gibi toy muhabirlerin epey bir vakti Adli Tıp Morgu kapısında nöbet tutup , hareket kollamakla geçerdi.

Samanlıkta seviştiler
Zamanla morg görevlileriyle ahbaplığı ilerlettik gide gele. Hademe Ali Osman abi bir gün " Bu çektikleriniz de neymiş Gelin bir şeyler göstereyim de, fotoğraf görün" diyerekten ana binaya da gidilen yan kapıdan içeri aldı bizi. Koridor duvarı boyunca asılı bulunan ve adli tıp tarihimize mal olmuş cinayetlerin fotoğraflarına tek tek bakmamızı sağladı.
Onlarca dehşet karesi arasında bir tanesi çok çok iz bırakıcıydı. Adam şüphe üzerine köy samanlığının çatısına saklanmış ve durumu izlemeye almış önce. Sonra bakmış ki en yakın arkadaşı sessiz sedasız girmiş samanlığa. Aradan 3-5 dakika geçtikten sonra da 3 çocuğunun annesi olan eşi girmiş peşinden. Ve çatıda saklanan kocanın tam altına gelecek bir yerde sevişmeye başlamışlar.

Çırılçıplaktılar
Gördükleri ve duyduklarından çılgına dönen adam, yanı başındaki orağı iki elinin arasında sıkıca kavramış ve atlamış üzerlerine. Aşağı hızla düştüğünde arkadaşının sırtından girip göğsünden çıkan orak, daha sonra da kadının çıplak memeleri arasından girip böğrüne saplanmış . Cinnet halindeki adam bu kez ruhsatlı av tüfeğini boğazına dayayıp tetiği çekmiş... Ne hazindir ki o da; kafası paramparça bir halde tam kenarına düşmüş eşi ve oynaşının.
Fotoğraf öyle bir açıdan çekilmişti ki kadın ve üzerindeki erkek kebapçı şişe geçirilmiş gibi duruyordu.(Töbe töbee)

Kaba sabalık
Sonra yıllar geçti ve bu gözler daha neler neler gördü krıminal vakalardan yana . Cinayetlerin envai çeşidi, kitle kıyımlarının en serti, şiddetlisi geldi hapsoldu fotoğraf makineme ve belleğime. Ama bu yüzlerce cinayet olayının hemen hepsi alaturka tarzda , daha açık söylemek gerekirse; kaba saba ya da spontane işlenmişti. Yani içinde zekâakıl ürünleri, yaratıcı şaşırtıcı detayları taşımayan ağır reaksiyon eylemleriydi çoğu.

Nerede hinlik cinlik?
Biraz bir şeyler yapmak isteyenler de eninde sonunda o sıradanlığın tuzağına
düşüyor kolayına ele geçiyorlardı. Ustalarımıza göre; " bizde cinayet romancılığının güdük kalması biraz da bu yüzdendi zaten ."
İçinde tilkilikler, hinlikler, cinlikler olmadan işlenen klasik cinayet öyküleriydi tekmili.

Çağdaşlık bu!..
Oysa önceki gün müthiş bir sıçrama yaptığımızı gördük ulusça. Olimpiyatlarda ilk kez uzandığımız boks madalyası filan gibi, çığır açıcı, çağdaş, ince ayarı yüksek ve eni konu Avrupai standartları ihtiva eden bir cinayet işlendi. "Her işin başı eğitim!" diyenleri doğrular nitelikte müthiş bir cinayetti bu valla. Mühendis koca, kendisini aldatan öğretmen eşini önce bağlayıp, video kamera önünde sorguladı bir güzel. Nasıl becerdiyse becerdi, kimle nerede, ne zaman ne yapmış detaylı detaylı anlattırdı karısına.

"Git orada bul!"
Art arda gelen itiraflarda tam 30 ayrı kişiyle beraber olduğunu açıkladı genç ve güzel kadın. Adam da görüntülü sorgunun hemen ardından her bir ihanete bir darbe payı ayırarak, 30 kez sapladı bıçağını karısına. Ardından kayıt yaptığı kompitür ortamında CD'ye yükledi . Ne olur ne olmaz kabilinden birkaç copy yaptı hem de. Sonra kayınçosunu arayıp telefonla yönlendirdi ve malum kayıtlarla doldurulmuş bir CD 'yi bulacağı yeri tarifledi. Akabinde olay yerinin de adresini vererek gidip ablasının cesedini bulmasını sağladı o genç çocuğun.

Beylik ekmek bıçağı
Görüyor musunuz nereden nereye gelmişiz bu konuda? Nerede samanlıkta bastığı karısıyla aşığını orakla ve bir çırpıda halleden koca kabalığı, nerede buradaki bilinçli ve teknolojik çalışma. İstihbarat aşamasında kullanılan ses alma cihazlarının donanımı. Bu teknik takibi müteakiben sorguda kullanılan video kameralar. Kaydı çoğaltmak için başvurulan bilgisayar gereçleri ve adres tarifi için uzaktan uzağa seslenilen cep telefonu. Gerçi kullanılan ölüm aleti konvansiyonel, hatta beylik sayılacak Bursa işi bir ekmek bıçağı, ama diğer alet edevatın alayı üstün performanslı elektronik aygıtlardı .

Suyuna tirit
Bu gelişmeye, handiyse Avrupa standartlarına erişen tekniğe tesadüf gözüyle bakamayız sayın okurlar. Burada katil zanlısının bireysel meziyetleri ve kreatif debelenişleri kadar, mesela biz basın mensuplarının da çok katkısı ve emeği var. Katillerimizi köhnemiş tekniklerden, eprimiş yöntemlerden, suyuna tirit ve mat cinayet işlemelerden kurtarıp böyle mahir can alıcılar haline getirebilmek uğruna yıllardır az mı uğraş veriyoruz medya olaraktan?

Medyatik destek
Bu, AB ülkeleri düzeyinde işlenmiş olayın zanlısı inşaat mühendisi beyefendi , bizden, yaptığımız haberlerden, o haberleri veriş biçimimizden az mı etkilenmiş, az mı ilham almıştır di mi? Katil zanlısı yurttaşımızı; ' yaptığı bu eylemle bizi Avrupa düzeyine sıçrattığı için' kutlayalım ama bunun neticede bir takım oyunu olduğunu da unutmayalım. Hele hele basın mensuplarının (tevazu göstermeden kendimi baş sıralara yerleştirebilirim) gayretli fedakârlık ve yararlılıklarını asla göz ardı etmemek lazımdır. Avrupalı olabilmek biraz da vefalı davranmak ve nankörlük yapmamaktan geçer, unutulmamalıdır...