Yarın, uzaktaki yakın dost bir ülkeyle, Sudan'la ilgili bir dizi yazı başlatacağım kısmetse. Ama esas önemli kısmı Darfur Bölgesi'ne, hem de o bölgenin en özel kısımlara girip yapabildiğim çalışma. Yorgunluk, risk, tedirginlik, bitmez tükenmez aramalar, sorgular, bağırtı çağırtı. Ama bütün bunlar bir anda kül gibi savrulup gidiyor, toz olup dağılıp yitiyor. Yazı işlerine girip arkadaşlardan gelen bir geçmiş olsun ya da eline sağlık cümlesi duymak bütün sıkıntının sonu, mutluluğun doruğu oluyor. İşin bir başka gerçeği; gazetecinin halinden en çok ve elbette yine gazeteciler anlıyor. Şükürler olsun...