MAİLLERİMİ açıp okuduğumda korkunç bir iddiayla karşılaştım geçen gün. "Üniversitede
Skandal!.." başlığıyla yollanmış, zehir zemberek iddialarla dolu bir mektup. İlaveten de öğretim üyeleri tarafından; hem de fakültedeki odalarında çekildiği ileri sürülen bazı fotoğraflar vardı. Bu fotoğrafları tek tek açınca, önce giyinik duran, sonra yavaş yavaş açılıp saçılıp finalde çırılçıplak kalan bir genç kızın görüntüleri çıktı ortaya. Bu fotoğraflara ek olarak da yine aynı genç kıza ait 15 saniyelik bir de video görüntüsü bulunuyordu...
Bunlar doğru mu?
Mektupta o derece ciddi suçlamalar da vardı ki; hemen Isparta Emniyet Müdürü'nü arayıp durumu anlattım. Sonra da bana gelen mektubun ve fotoğrafların kopyalarını kendisine yolladım. Çünkü az sonra da okuyacağınız gibi anlatılanlar üniversitede olup bitenlerin dışında organize bir suç örgütünü ve neler yapıldığını da ihbar ediyordu.
Isparta Emniyeti olayı ciddiye aldı ve çok gizli bir soruşturma başlattı. Ancak nasıl olduysa oldu birkaç gün içinde haberin sadece "çıplak kız öğrenci" bölümü yerel medyaya sızıverdi. O yerel muhabirilerin gönderdiği haber ise bazı büyük gazetelerin kuytu köşelerinde;
"Üniversitede Çıplak Fotoğraf Skandalı!.." başlığıyla ve kısacık çıktı. Yazılanlara göre Rektör Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı; "İnceleme yaptırdık. Fotoğrafların çekildiği yerin Y.Doç. Dr. A.H. ve Yrd. Doç. Dr. H.B.'nin birlikte kullandığı odaya benzediği saptadık. İki öğretim üyesini açığa alarak, haklarında soruşturma başlattık" diyerek açıklama yapmıştı.
Mundar olmasın!..
Gazetecilik dilinde 'manyelli haber' tabir ederiz bunu. Yani iri kıyım bir haberin bir bölümü bile açığa çıkmışsa, haber manyellenmiş olur ve geri kalan kısmı da fazla itibar görmez.
Mundar olur gider esas konu. Ancak bir haberci olarak içim elvermiyor bu haberi mundar etmeye. Çünkü inceleyip irdelersek ya koca bir suç şebekesini ve akıllara ziyan icraatlarını ortaya çıkarabiliriz ya da rezil bir tezgahı bozup koskoca bir üniversitenin öğretim üyelerine çalınmak istenen karaları teşhir ederiz.
O zaman mektubu sizinle paylaşmak en iyisi. Yine de bazı bölümlerini hem yasal zorunluluk gereği hem de yargısız infaz olmaması açısından saklı tutarak paylaşıyorum sizinle. En başta yetkililer olmak üzere bir okuyun bakalım:
İlgili kişiye
Bir haftadır Isparta'da Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde görevli olan Yrd. Doç. Dr. H.B. ve Doç. Dr. A.H.'nin pis ilişkileriyle ilgili sizi bilgilendirmek istedik. Bu iki şahıs, not tehdidi, şantaj, mastır ve doktora vaatleriyle kandırdıkları, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile cinsel ilişkiye girmekte, resimlerini de çekip şantaj maksadıyla kullanmaktadır. Bu şahısların cinsel ilişkiye girip, sonra da resmini çektikleri
(x) isimli öğrenci (adı bizde mahfuz) bunlardan biridir. S.D.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi olan bu şahıs halen aynı üniversitenin aynı bölümünde master öğrencisidir ve Isparta (x) İlköğretim Okulu'nda (adı bizde mahfuz) öğretmenlik de yapmaktadır.
Okuldan atılmıştı!..
Bu ve benzer ilişkiler bütün fakülte öğretim görevlileri, dekanlık ve rektörlük tarafından da bilinmektedir. Size gelen bu belgeler halihazırda rektörlükte de mevcut olduğu halde bu şahıslarla ilgili soruşturma halen açılmamıştır (mektup geldiğinde rektörlük soruşturması başlamamıştı). Bu arada A. H. daha önceden irticai faaliyetten dolayı üniversiteden atılmış sonra tekrar geri dönmüştür.
Kopyala, yapıştır
H.B. ve A.H. isimli bu iki öğretim görevlisinin diğer kirli ilişkilerine gelince; daha önceden Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nde Araştırma Görevlisi olarak çalışırken, doktorasını bitirip Kocatepe Üniversitesi Uşak Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde yrd. doç. ve dekan yardımcısı olarak çalışan, önceden adı T.K iken mahkeme kararıyla adını
T.T olarak değiştiren şahsın, hem mastır tezi hem de doktora tezi yukarıda ismi geçen iki şahıs tarafından para ve çeşitli menfaatler karşılığında bizzat yazılmıştır. T.T'nin, bu tez çalışmalarında bir tek cümlesi olmadığı gibi, yapılan çalışmalar incelenirse, kopyala-yapıştır yöntemiyle intihal yapıldığı da ortaya çıkacaktır.
Çalıntı otomobil
T.T jandarma ve polis istihbaratına muhbirlik yaparak sağladığı imkanlar sayesinde, silah kaçakçılığı, çalıntı araba, çek-senet tahsilatı gibi işler de yapmaktadır. Bizzat T.T tarafından H. B.'ye verilen ve çalıntı olan 34 L ?. plakalı araba H.B. tarafından yıllardır kullanılmaktadır.
Bu üçlü çete, yüksek miktarlarda para karşılığında, KPDS ve ÜDS

***
sınavlarında, sahte kimlik hazırlayarak bir başkasını bu sınavlara sokmaktadırlar ve yüksek notlar almakta ve aldırmaktadırlar. Nitekim bunlardan biri olan ve eşi önemli bir görevde bulunan S.D.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi'nde yrd. doç. olarak çalışan (x) isimli şahsa (adı bizde mahfuz) KPDS veya ÜDS sınavında para karşılığı yüksek not aldırmışlar, bu durum ortaya çıkmış, ancak hemen istifa ederek soruşturmadan kurtulan bu kadın bir müddet sonra görevine geri dönmüştür. Bir soruşturma açılıp, bu şahısların İngilizce seviyelerini tespit eden bir sınav yapılacak olursa, bu şahısların, adlarını söyleyecek kadar bile İngilizce bilmedikleri ortaya çıkacaktır. Gereğinin yapılması dileğiyle.
Şimdi görev sayın savcıların.. Bakalım bu bir skandal mı, yoksa rezil bir tezgah mı?