Balçiçek Pamir'in Anadolu Ajansı Genel Müdürü Hilmi Bengi ile yaptığı röportajda "don sendromu" yaşandı malum. Hilmi Bengi Bey kardeşimiz "Ajansın bayan muhabirlerinin çalışırken düşük belli pantolon ve g-string giymemesini tercih ettiğini" söyledi.
Bu keyifli söyleşi çarşıyı epey karıştırdı elbette. Herkesler ayaklanıp çeşitli fikirler savururken, aklıma bir zamanlar kaleme doladığım o meşum olay geldi. Anımsarsanız ilk don vakası, Özelleştirme İdaresi'nde patlamıştı. Yazıya göz gezdirince hem hafızanız tazelenecek hem de gırgırımızı geçecek maden bulacağız, heyooo!..
İşte ilk don vakası yazısı
İnsanın kıçına giyeceği donun rengine, şekli şemailine kim karışabilir yav? Ama Özelleştirme İdaresi yetkilileri, işi gücü bırakıp. Ya da "özel"leştirmeyi kafalarından değil, kafalarını taktıkları yerden mülhem sayıp personel popolarına çevirmişler gözü. Özel bir ekip kurup, gözlemler yapıp, neticeye ulaşmışlar. Elde edilen verilere göre de bir karara varıp açıklamışlar. Demişler ki: "İdaremiz bayan personeline karşıdan bakılınca, bazılarının iç çamaşırı giymediği tespit edilmiştir."
Ula babo bu da ne?..
Bir uyarı niteliğindeki bu sözler üzerine başta bir kısım bayan personel ayaklanmış: "Ne münasebet. Biz G-String çamaşır giyiyoruz. Böylelikle pantolon ve etek altından izlerimiz belli olmuyor."
İşin daha da matrağı, personelin donsuz mu gezdiği yolunda araştırmalar yapan özel ekibin başındaki kişi başkan yardımcısı Derin Erman'mış. Sayın Erman bundan önceki görevinde Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürü'ydü. Yani bazılarının "Devlet Malzemesi"nden ne anladığı da belli oldu, Erman'ın malzemeden iyi anladığı da.
Peki sonra ne oldu?
İşte o zamanki yazı aşağı yukarı bu şekilde sürüp gidiyordu. Peki sonra ne oldu. Don muhabbetleri donduruldu mu? Ne gezer? Ardından donu görüken muhabir kız vakası patladı ve olay Basın Konseyi'nin muvazaalı kararına kadar geldi dayandı. Tam, "hah bu sefer donar kalır bu don muhabbeti" dediğimiz anda Balçiçek yarayı kaşıdı ve başımızı donla pardon tonla derde sokacak başka bir cephe açtı...