Geçtiğimiz günlerde gündem yaratan ve hala güncelliğini koruyan bir çok olay oldu. Köşenin tabiatı gereği ben olayın hukuki boyutuna değinmek istiyorum. Bu yazım Köln kentinde, yılbaşı gecesi yaşanan cinsel taciz olayları ile ilgili olacak. Cinsel taciz nedir, nerede başlar ve ne zaman cinsel taciz olarak nitelendirilir? Öncelikle bende bir kadın olarak bu tür olayları ve kadınlara karşı yapılan tacizleri ve her türlü şiddet olaylarını esefle kınıyorum. Bazen bu davranışları yapan kişilerin kafalarından ne geçiyor diye düşünüyorum. Ya sen o kadını sahipsiz mi sanıyorsun ya da bu cesareti nerden buluyorsun? Kim veriyor bu hakkı sana hem de sokak ortasında da toplulukta böyle bir davranışta bulunuyorsun. Almanya’da ilk kez böylesine büyük çaplı bir cinsel taciz olayı yaşandı\r\n\r\nAlmanlar şimdi şaşkın. Tabi ki bu tacizlerde yabancılar tarafından, özelliklede Müslümanlar tarafından yapıldığı söylenince olay bambaşka bir boyut kazanıyor. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, her sene yılbaşı kutlamalarının ertesi standart baskı olarak Taksim’de olan taciz olayları gündeme gelip ana haber bültenlerinde yer alıyor. Aslında bir bahis kazanmak isterseniz, mutlaka bunu konu olarak kullanabilir ve ‘yılın ilk günü tacizciler haber olacak diye’ bahse girebilirsiniz. Diğer söylemlere göre ülkemizde ne yazık ki otobüslerde, dolmuşlarda ve toplu taşıma araçlarında bu tarz tacizler sürekli oluyor. Neden benim ülkemde? Bakın Almanya ayağa kalktı şimdi, polis müdürü görevden alındı. Eeee tabii tacizcilerde yabancı ve Müslüman olunca alın bazıları için bulunmaz fırsat ortaya çıktı, hadi şimdi ayıkla pirincin taşını.\r\n\r\nGeçen gün Almanya’da bir üniversitede görev yapan Türk kökenli profesörün röportajını dinledim ve güleyim mi ağlayım mı şaşırdım. Ayrıntılarına girmek istemiyorum ama ‘Müslüman tacizciler ya da erkekler tarafından genelde kadının rolü farklı değerlendirilir yani çok fazla değer kabul etmez. Bir de kadın açıksa onlar için davetiye çıkıyor gibi algılayabilirler’ diyerek bir örnek verdi. Gerçekten şaşırdım böyle bir örnek varsayıma...\r\n\r\nGelelim bu olayın hukuki boyutuna. Taciz nedir ve ne zaman başlar? Bir kadına ya da erkeğe isteği dışında cinsel içerikli bir davranış veya dokunuşta bulunmak kesinlikle ahlak çerçevesinin dışındadır. Ayrıca kişinin özgürce kendi karar verme hakkını kısıtlar ve ihlal eder. Peki bu ne zaman cezayı bir boyut kazanır. Ne yazık ki Almanya’daki yasa bu tür tacizleri ceza altına alabilmek için cinsel tacizin yanı sıra birde tacizcinin mağdurun bulunduğu zor durumdan istifa etmesini, şiddet gösterisinde bulunmasını, yada onu bir şekilde engellenmesini şart koşuyor.\r\n\r\nYani sadece bir fırsatı değerlendirip mağdurun beklemediği ve fark etmediği anda kişiye el temasında bulunmak cinsel taciz suçu olarak değerlendirilmiyor. Ancak kişiye hakaret olarak görülüyor ve hakaretten dolayı ceza verilebiliyor. Almaya’da cinsel taciz suçunu içeren madde iki basamaktan oluşuyor. Örneğin şiddet, mağdurun içinde bulunduğu zor durumu kullanmak, psikolojik baskı uygulamak, karşında duvar gibi durup kaçma şansını engellemek vs gibi durumu kullanıp cinsel tacizde bulunmak gerekiyor.?Bu şartlardan dolayı ne yazık ki Köln’deki bazı suçlular ve ahlak sınırını tarifsiz bir şekile aşan kişiler, cinsel tacizden dolayı ceza alamayabilirler ama bu onların zihniyetini ve kişiliğini temizlemez!!\r\n\r\nSadece bir hukuki boşluktan yararlanacaklardır. Tabi ki Almanya’daki bu olaylardan sonra yeni yasa tasarıları çıkacaktır, merakla bekleyeceğiz.?Birde aile içi tecavüzle ilgili bir bilgi vermek istiyorum. Evlilik içinde bir tecavüz suçu da mümkündür. Genelde erkekler evli olduklarında eşlerine istedikleri gibi davranabileceklerini düşünüyorlar. Kadın şikayette bulunduğunda, “Ya o benim eşim istediğimi yapabilirim” diyerek kendilerini savunuyorlar. Böyle düşünen kişileri hiç üzülmeyerek hayal kırıklığını uğratmam gerekiyor. Eğer diğer eş kesinlikle cinsel ilişkiyi istemezse zorlanamaz. Evlide olsanız diğer eşin isteği dışında bir eylem gerçekleştiğinde yada zorlandığı anda bir tecavüz gerçekleşmiş olur.\r\n\r\nDaha ahlaklı bir toplum ümidi ile iyi haftalar dilerim...