Bekliyorduk. Kokusu çıkmış.
Mustafa Sarıgül, masaya dahil olmak için nabız yokluyormuş...
Doğrulanmadı ama doğrulanması da gerekmiyor. Eşyanın tabiatına uygun.
Şimdi sıra Muharrem İnce'dedir.
Acaba Kılıçdaroğlu bir türlü "devrilemeyince", CHP'den hep beklediği "Gel başımıza geç, bizi kurtar" daveti de gelmeyince, o da masaya bir bacağından tutunmak ister mi?
Bakınız, kıymetini bir türlü bilemediğimiz büyük siyasetçi Hüseyin Baş öyle yaptı!
Bu teşhis, Hüseyin Baş için olduğu kadar, kıymetini bilemediğimiz ve siyasette niçin gezindiğini anlayamadığımız Gültekin Uysal için de geçerlidir.
Kimlerdir bu adamlar? Ateş olup da yaktıkları cirim kaç arşın çapındadır?
Aksesuvar!
Kimse kusura bakmasın ama aynı şey Temel Karamollaoğlu için de, hatta Ali Babacan için de, Ahmet Davutoğlu için de geçerlidir.
Bütün bu insanlar siyasette yüzde 1'lik, yüzde 2'lik sularda yüzüyorlar.
Bütün dertleri de, "olası" bir iktidarda koltuk kapabilmek... Ama bakanlık... Ama Meclis koltuğu... Pek iyimser bir tahminle cumhurbaşkanı yardımcılığı...
Budur ve başka hiçbir şey de değildir.
Bunlar çarçur oy oranlarıyla masaya ne katkı sağlayacaklar?
Yüzde 1 oradan, yüzde yarım buradan, akmasa da damlayacak...
Ve iktidara gelinecek.
Toplama oylarla...
Bazı siyasi kuyrukçular da hiç hak etmedikleri mevkilere kavuşacaklar.
Üst tarafı göz boyamadır.
"Ortak program" hazırlığı varmış.
Bunların bir ortak programı olabilemez.
Lafazanlıktır, vakit kaybıdır, oyalanmadır.
Oldu olacak sosyalistleri de alın masanıza: TKP, THK, SP, DH... Daha kim varsa...
Fena mı, zengin görünür!
Hatta Doğru Parti diye bir yer var... Onu niçin almıyorsunuz?
Sevgili Meriç'e "Nebati'nin koltuğu" yakışmaz mıydı?
Artık 2028 de değil, 2033'e inşallah.
***
ÜÇ NALLA BİR AT DA YOLDADIR
"Yazılacak metinlerin ve kullanılacak font, punto, satır aralığı, metinlerin dili belirlendi." Ali Babacan
***
METAKEMALVERSE
"Aynı zamanda evreni değiştirmek için de elimden geleni yapacağım." Kemal Kılıçdaroğlu