Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, "Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden canlandırmak istiyor" dedi.
Buna "Eh, olsaydı fena olmazdı hani" diye cevap vermeyecek Türk yoktur.
Türk solu işte bu nedenle de "tutunamamıştır", birçok başka nedenin yanı sıra...
Çünkü bize ısrarla "mazlum bir ülke" olduğumuzu söylediler.
Hatta bir ara, imparatorluğun merkez ülkesine, Arnavutluk'u yani en kıyıda köşede kalmış "periferi" eyaletini rehber gösterecek kadar da zırvalamışlardı...
Fransız kaşığıyla Türk maması yediklerinden, Frantz Fanon gibi sömürge aydınlarının sömürgelikten yeni kurtulmuş ya da kurtulmaya çalışan ülkeler için düşündükleri reçetelere bel bağlıyorlardı...
"Ülkemiz emperyalizmin pençesinde yarı feodal, yarı sömürge bir ülkedir" diyorlardı.
Kazın ayağı öyle değildi.
Biz gariban değildik.
Burası batık bir imparatorluğun mirasçısıydı.
Bütün görkemi, bütün cafcafı, arkasından da bütün bozgun iklimi, bütün moral bozukluğuyla...
Kemalistler istedikleri kadar aksini iddia etsinler, bu böyleydi.
"Refleksleri" de ona göre olacaktı tabii.
O "Osmanlı refleksi" 2002 yılında öyle bir patladı ki, yirmi yıldır dinmiyor.
Bunları söyledik, kötü kişi olduk.
Tayyip Erdoğan'ın niçin kazandığını ve niçin gene kazanacağını da göremiyorlar.
***
Böyle olduğu için de dış politikaya hep "almak-vermek" düzeyinde baktık.***
İmdi... Yeni bir Türk-Yunan savaşı çıkar mı?