Kurt Cobain'in çalmış olduğu gitar açık artırmaya çıkarılıyormuş, açılış fiyatı 600 bin dolar... 9 milyon Törkiş papel...
Amacın gitar çalmaksa 3 bin liraya var.
Cobain herhalde tellerine kuş kondurmuş...
İngiliz araba yarışçısı Hamilton'un bir benzin istasyonunda kısa bir süre oturmuş olduğu bir plastik tabure, 525 sterline satılmış... 10 bin Törkiş...
Koçtaş'ta 65 lira.
Keramet Hamilton'un kaba etinde olmalı.
Yirmi birinci yüzyıl birçok kişiye yaramadı.
***
Metaverse var ya... Hani yaşlı teyze, oğluna "Aman evladım, meta diye bir yerde arsa satıyorlarmış, iyi bir şeyse biz de alalım" demişti...
Kara para aklama merkezi olabilirmiş.
Burada sanal bir ev yaratıyorsun, bunu gerçek ev fiyatına satıyorsun, bu dijital parayı da gerçek paraya transfer ediyorsun.
Sanal eve o kadar para saçmaya hazır eşekler olduğu sürece!
Twitter'in kurucusu Jack Dorsey, ilk tweet'ini NFT formatına çevirmiş (bilmemne edilemeyen bilmemne demek), Sina adında bir çocuğa 2 milyon 915 bin dolara satmış.
Sina da aklı sıra çakallık etmiş, bunu tam 46 milyon dolara satışa çıkarmış.
Fakat 6 bin 800 dolardan fazla veren çıkmamış.
Sina'nın da böylece 2 milyon küsur doları bir yere girmiş...
Çok iyi olmuş.
***
Asıl sorun ceza hukuku alanında ortaya çıkıyor.
Bu Metaverse'de birtakım "avatarlar" var.
Hani filmde vardı ya uzun kuyruklu mavi adamlar...
Kullanıcının "sureti" oluyor sanal ortamda... Mavi olması ya da kuyruklu olması şart değil. İsterseniz açık siklamen bile yapabilirsiniz.
Ya bir kullanıcı çıkar da bir avatarı öldürürse?
Yani avatarı kendi avatarına katlettirirse...
Bu "sanal cinayet" ceza gerektirir mi gerektirmez mi?
Ciddi ciddi tartışılıyormuş.
Hukukçular ikiye bölünmüşler.
Yalnız cinayet değil tabii, taciz de olabilir, tecavüz de, gasp da.
Bunlar cezasız mı kalacakmış?
Yürüyün be...
Bu piç kurularına verilecek en büyük ceza, bir miktar gigabaytlarına el koymak olmalı.
Kahrolurlar.
***
Bu yüzyılın bu kadar dıngıl çıkacağı hiç aklıma gelmezdi.
Amerikan emperyalizmi insanlığa yalnız kazurat yestehlemekle kalmadı, şimdi bir de sıvıyor.
Bu kadar şımarmanın, bu kadar zıvanadan çıkmanın, bu kadar saçmalamanın bir "müeyyidesi" olmalı.
Başımıza bir gelecek var...
Neyse ki bu yüzyılda çok fazla da kalmayacağım, Z kuşağı düşünsün.