1974 yazında önümüze liseden kalma Faik Sabri Bey atlasını açmış, "bit kadar" Kıbrıs haritası üzerinde harekâtı izlemeye çalışıyorduk...
Yıllar sonra Falkland savaşında da öyle yaptık, gazetelerin yayınladığı kadar ve yayınladığı büyüklükte bir adalar haritası kesip duvara astık...
Hele o önceleri yılan, sonraları köpekbalığı suretinde gösterilen Saddam Hüseyin... Anında çeviri yapan gayrımüslim bayanın sesi bugün bile kulaklarımızda: "İzrail devletii, misille yapazak mii?"
Şimdi de Rusya-Ukrayna savaşını televizyondan izliyoruz.
Henüz doğalgazı kesilmemiş sıcak evlerimizde...
Gene her kafadan bir ses çıkıyor.
Bilen bilmeyen ahkâm kesiyor.
Böyle özel günlerde ortaya birtakım esnaf dökülür...
Depremde depremci esnafı, pandemide pandemici esnafı, savaşta savaşçı esnafı...
Medyaya gün doğdu.
Arka arkaya birtakım "hocaları" çıkarırlar... Hocam şunu soracağım, hocam bunu soracağım...
Hocalar da aslında "hoca sevmeyi seven" dolandırıcılara hedef vermektedirler.
Yıllarca ilgi susuzluğu çekmişlerdir.
Nihayet kıymetleri anlaşılmıştır!
Hocam toparlayın... Bitiriyorum efendim... Hocam uzatmayın...
Sözümü kesmeyin efendim...
Körfez savaşında bazı emekli paşaları çıkarıyorlardı, onlar da belli bir gazetede okudukları üzerinden fikir beyan ediyorlardı.
Hani Kılıçdaroğlu'nun gene aynı gazetede okudukları üzerinden politika üretmesi gibi.
Mezopotamya'nın "bataklık" olduğunu ve Amerikan ordusunun orada ilerleyemeyeceğini söyleyen de çıkmıştı.
Hatırlayan hatırlayacaktır, Bülent Arınç "İyi ki bunlarla savaşa girmemişiz" diyordu...
***
Çok şükür bu sefer Türkiye'nin başında bir Enver Paşa yoktur.***
İstanbul'da hava kirliliği, geçen gün şehrin üzerine çöken sisle birlikte yeniden hatırlandı.***
Gözlerimiz, askeri lisede fizik hocalığından emekli olup da kendine "uluslararası jeostrateji uzmanı" payesini verenleri arıyor!
Kanalıma hoşgeldiniz arkadaşlar...
Fizik hocası dedim de aklıma geldi, Muharrem sen de iki laf et yahu.,
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz