Otelde toplanacaklarmış ama bu sefer yemek yok.
Çünkü toplantı saat 13.30'da... Haftaya bugün...
Muhalefetin "simgesel" diyeti haline gelen antrikot ya da kalkan ciğeri yeselerdi ayıp olurdu... İmamoğlu'nu destekliyorlarmış gibi bir hava doğabilirdi.
Böylece "açız aç" diye bağırmak için de fırsat çıkıyor.
"Atraksiyon" için boş tost, hiçli köfte falan da düşünülebilirdi hani... Böylece "meşaz" vermiş olurlardı.
Çay simit? O bile yok. Kuru kuruya.
Sabah sıkı bir kahvaltı etsinler bari.
Törenin organizasyonu için titiz bir çalışma yürütülüyormuş...
28 Şubat Darbecileri Anma ve Demokrat Amca Bayramı.
Mutabakat metnine "partilerin isimlerinin alfabetik sırasına göre" imza atılacakmış.
Bakın burası çok önemli... Allah korusun, ya Temel Reis erken davranıp imzayı basıverseydi?
Sonra da birlikte fotoğraf vereceklermiş.
Toplam oyu yüzde 3'ü geçemeyen dört kişi öteki ikisiyle aynı boyda...
Törene de 700 kişi "şahitlik" edecekmiş.
Siz şimdi bütün bunlardan ne anladınız?
Güçlendirilmiş parlamenter sistem istediklerini.
Peki toplantıdan sonra ne anlayacaksınız?
Güçlendirilmiş parlamenter sistem istediklerini.
Madem öyle, biz o kerevizi niçin yedik?
***
GEÇMEYECEK
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne yamanma hevesi geçmeyecek.
Ama Avrupa Birliği'ne "girmemek" için elinden geleni yapma gayreti de geçmeyecek.
Gerçekleriyle yüzleşme korkusu geçmeyecek.
Öğrenmeme, öğrenmek istememe, öğretene kızma saplantısı da geçmeyecek.
Mal ergenlerin üçüncü sınıf rap ve arabesk karışımı şarkılardan "sosyal ya da siyasal eleştiri" üretme merakı hele hiç.
Akıl tutulması da geçmeyecek.
Cehaletin, bayağılığın, ucuzluğun kol gezmesi de geçmeyecek.
Kötü futbol oynanması da...
Lumpen cinayetleri de...
Profesör soymaca da...
Trafik sorunları da...
Eğitim sorunu da...
Şehirleşme sancısı da, şehirlileşememe fiyaskosu da.
Türkiye'nin Batılılaşma çabası geçmeyecek.
Türkiye'nin Doğululaşma çabası da geçmeyecek.
Ama biz gelip geçeceğiz. Tarkan haklı.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz