Kemal Bey "Nâzım" da biliyormuş...
Mal ergenlere "Motorları maviliklere süreceksiniz" demiş.
Ama ne yazık ki ergenler Nâzım bilmiyorlar.
Vermek istediği "28 Şubat mesajını" bile anlayacakları şüphelidir.
Önümüzdeki yıl ilk kez oy kullanacaklar 28 Şubat 1997'de henüz doğmamışlardı...
Bu mesaj, en iyisi, Temel Reis'e kapak olsun.
"Kontenjandan üç milletvekilliği" uğruna ne zillete katlanıyor...
Kemal Bey, "Hedef halkın iktidarı, milletin iktidarı" demiş...
Çünkü şu anda Türkiye'yi yönetenler Andromeda Galaksisi'nden gelip memlekete el koydular.
***
Basın toplantıyı allayıp pullayacak ama malzeme yetersiz.
Ortada somut bir şey yok.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem vaadi... Onu anladık. Başka bir şey?
Yok.
Diyelim ki kazandılar, iki yıldan önce geçemezler.
O arada memleketi nasıl yönetecekler?
Bal gibi başkanlık sistemiyle...
"Uygulamayacağız" diyebilir Kemal Bey.
Erdoğan'ın çıkarmış olduğu kanun hükmünde kararnameleri hangi yetkiyle iptal edecek? İpten kazıktan kurtulma FETÖ ve PKK elemanlarını nasıl işlerine iade edecek?
Bal gibi başkanlık yetkileriyle!
Hani karşıydı?
***
Bendeniz en çok, "parti başkanı yerine konmayan" Muharrem İnce'ye ve Mustafa Sarıgül'e üzülüyorum.
Şu masada bulunup kerevize çatal sallasalardı, hiç olmazsa "ciddiye alındıkları" hissine kapılacaklardı...
Balonlarının çabuk patlamış olmasına çare gibi görünecekti.
Baksanıza, yüzde 1'lik, yüzde 2'lik adamlar "iktidar ortağı" havalarına giriyorlar...
Muhalif basın zafer çığlıkları atmak istiyor, atamıyor.
Kimisi "ay hadi inşallah" düzeyinde kalıyor, kimisi "Türkiye İşçi Partisi kongre yaptı, devrim yakın galiba" diyecek, onu da diyemiyor, geveliyor.
Dört eğilimi birleştirdiğini söyleyen Özal'a hakaret etmişlerdi, şimdi utanmadan altı eğilimi birleştirmekle övünüyorlar.
Hazin.
Böyle yuvarlak masalarla, oval masalarla hiçbir yere varamayacakları kafalarına dank edince durumları daha da hazin bir hâl alacak.
Böyle pazı sarma ve kereviz yiyerek oy toplanmaz.
İmamoğlu daha fiyakalı yemekler yiyor ama lokmalar onun da boğazına dizildi...
İster misiniz Kemal Bey adaylığını koysun, Ekrem Bey de ona başkaldırsın, gerekli imzaları toplayıp o da aday olsun?
Ne güleriz...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz