Biden bir "dünya savaşından" söz edince işin rengi değişti.
ABD ve Rusya şimdilik karşılıklı cilveleşiyor ama işin nereye varacağı belli olmaz...
NATO'nun, yeni üyeleri Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya'da hepi topu beş bin asker bulundurmasının "sembolik" olmaktan öte bir anlamı yok. Şimdi Polonya'ya üç bin kişi daha gönderiyor. Rus ordusu onları sinek gibi ezer.
Ama füze saldırıları ve bombardımanlar, savaşı bambaşka bir boyuta taşıyıverirler.
Bizim günlük derdimiz "elektrik faturaları" ve Kılıçdaroğlu'nun bilmemnesi olduğu için "vaziyetin vahametinin" farkında değiliz.
***
Ken Follett, son romanının önsözünde,
"Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcını araştırırken, aslında hiç kimsenin savaş istemediğini hayretle gördüm" diyor...
"Spor olsun" gibilerden takışmışlardı.
Avusturya Sırbistan'a bir ders vermek istiyordu, Rusya elbette Sırp kardeşlerinin arkasında duracaktı,
Almanya da Avusturya'nın... Böyle olunca İngiltere ve
Fransa da maydanoz oldular, her ülke birbirini itekleye itekleye dört yıl sürecek korkunç bir boğuşmaya kapı açtılar.
Hepsi de savaşın çok kısa süreceğini sanıyordu.
Peki
Enver'in gözüne ne görünmüştü, hem de savaşın üçüncü ayında ve Almanya'nın kazanamayacağı belli olduktan sonra?
***
Hitler de benzer bir yanılgıya kapıldı.
Çekoslovakya'ya el koymasına ses çıkarmamışlardı ya, Polonya'ya saldırmasına da karışmazlar sandı.
İngiltere ve Fransa bu kez bunu yemediler.
Neyse ki
İsmet Paşa, Enver Paşa'nın hatasını tekrarlamadı.
Ondan çok daha basiretli bir adamdı.
***
Tüh, herkes Kore'den ya da Ortadoğu'dan bir maraza beklerken...
Çatışma olabilir, ama bu bir dünya savaşına dönüşür mü?
İlk ikisinde de öyle sanılmıştı...
NATO bizi de sürüklerse...
Ya gireceksin ve karşına
Putin'i düşman olarak alacaksın...
Ya da NATO'dan kopacaksın.
Peki ABD buna karşı tedbir alır ve bizi NATO'da tutmak, savaşa da katmak için bizim burada birtakım dümenler çevirirse?
Görelim bakalım hangi
"muhalefet lideri" buna eyvallah diyecektir?
Enflasyonun kralını da asıl o zaman yaşarız.
Dolar da yüz lira, hadi bakalım.