Ufak çapta bir "olay" çıkacağı belliydi.
"Deneyecekler" demiştik, denediler.
Sonra hemen "Biz ne halt ediyoruz" dediler, çark ettiler.
Adaylığının tartışma konusu edilmesi meğerse Erdoğan'a yararmış!
Muhalif yazarlar "aman ha" diye uyarmayı görev biliyorlar.
Bu arada olan Kemal Bey'e oluyor ama onun derisi kalındır, aldırmıyor.
Bir gün "Erdoğan yeniden aday olabilir" diyor, hatta "Hepimiz yarışacağız" diyor, "Bütün genel başkanlar yarışacak" diye açarak kendi adaylığını da fiştekliyor ("parti başkanları aday olmasın" demiş olan da kendisiydi!)...
Gülmeniz geçtiyse devam edelim.
İki gün sonra zırt diye dönüyor, "Erken seçim olmazsa Erdoğan aday olamaz" deyiveriyor.
Anayasa engelmiş. İki gün önce engel değildi.
Bir de "Bu tartışma hukuk düzeyinde olabilir" diye açık kapı bırakıyor.
Pişkinliğini bilmesek "Yazık ediyorsunuz başkanınıza" diyeceğiz...
Ona yazık olmaz.
Kemal Bey her şey olur da rezil olmaz.
Bir insanın madara olması için önce madara olduğunu kabullenmesi gerekir.
Öbür türlü, kellim kellim layenfa...
Buna da politika diyorlar bu ülkede.
***
Uzun zamandır ortalıkta görünmeyen bazı "zevat" bu vesileyle yeniden piyasaya çıktı.***
Bunlara atılacak en güzel madik, Anayasa'nın o maddesinin değiştirilmesi, adaylara "sonsuz" imkân tanınmasıdır!
Erdoğan 2023'te de aday olsun, 2028'de de, hatta 2033'te de.
Ömrü yeten hep olsun.
Kemal Bey de olsun.
Doğu Perinçek bile olsun.
Ki, Muharrem İnce "Girmiş girmiş yenilmiş, girmiş girmiş yenilmiş" hesabını şaşırsın, başı dönsün.
Eğleniriz, fena mı?
***
YÜRRRÜÜÜ
"15 Temmuz darbe girişimi oldu. Hep beraber mücadele ettik. Hep birlikte yapıldı. Mücadele ettik. Darbecilere karşı çıkıldı." Kemal Kılıçdaroğlu
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz