Lady Gaga diye bir kadın var, Mecdelli Meryem'i oynamak istermiş...
Kadının kalıbına ve marifetlerine bakıp "yakışır" diyenler çıkacaktır... O zaman Paris Hilton da uyar, Kim Kardashian da.
Lakin, bildiğiniz (ya da hiç duymadığınız!) Mecdelli aslında gerçek Mecdelli midir?
Mecdelli Meryem, yani Maria Magdalena.
Sahnede Anne-Marie David'den seyretmiştim elli yıl önce... "Jesus Christ Superstar" müzikali...
Hazret-i İsa'nın "yakın arkadaşı" ve müridi... Prenses Diana ile birlikte kazada ölen Dodi El Fayed'e de öyle demişlerdi, ayıp olmasın diye. Bal gibi sevgilisiydi.
İncil'de "tövbe etmiş bir günahkâr" diye geçer.
Bundan hemen, Mecdelli'nin eskiden bir "fahişe" olduğu, sonradan imana geldiği çıkarımı yapılmıştır.
Bu bir yorumdur. Üstelik de abartılı bir yorumdur.
Bu yorum, gerek Mecdelli'yi tarihten silmek gerekse İsa'nın bütün kardeşlerini unutturmak isteyen Roma Kilisesi'nin yani Katolikler'in yorumudur. Ermiş Petros'un marifeti.
Günümüzde, Mecdelli'nin aslında İsa'nın "nikâhlı eşi" olduğunu ileri sürenler var.
Bu varsayımın nerelere uzanabileceğini öğrenmek isterseniz Dan Brown'un ünlü romanını okuyabilir, bu romandan yapılan sürükleyici filmi izleyebilirsiniz ("Da Vinci Şifresi")...
Ama en iyisi, bir serüven romanı gibi bir solukta okunan, Henry Lincoln, Michael Baigent ve Richard Leigh'nin ortak imzasını taşıyan ünlü araştırmayı okumanız.
Ve de, aynı konuları araştıran Lynn Picknett ile Clive Prince'in bütün o enfes kitaplarını...
Diyeceğim şu ki, biz bu Mecdelli meselesini, Dan Brown yazmadan on yıl önce biliyorduk!
Ama adam İngilizce yazıyor, uyanık ve erken davrandı, malı götürdü.
Bizim inancımıza göre İsa, Tanrı'nın oğlu falan değil (böyle bir şey olabilemez!), sizin benim gibi ölümlü bir insan, bir peygamberdir.
Yani evli de olabilir çocuklu da.
Kimsenin inancına çatacak değiliz ama bizimki de böyle.
Mecdelli için kullanılan "günahkâr" sıfatı da birçok anlama çekilebilir, hayatının önceki döneminde hırsız da olabilir, cepçi de. İlle fahişe olması gerekmez.
Nitekim, Hazret-i Meryem için kullanılan "bakire" sıfatı da "virgo"dan aktarılıyor.
Oysa o çağda virgo, yalnızca bekâr kız demek. Bakireler için "virgo intacta" yani "el değmemiş bekâr" deyimi kullanılıyor.
Meryem Ana'nın eşi Yusuf için de "tekton" deniyor, hemen "marangoz" yapmışlar.
Oysa tekton, "zanaatkâr" demek, yani çömlekçi de olabilir, soğuk demirci de.
Neyse fazla da kurcalamayın...
Netameli konulara girmeyelim, Kılıçdaroğlu daha zararsız.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz