Ken Follett'in yeni romanı yayınlandı: "Never" (Asla)... Hemen getirttim, okumaya koyuldum. (Yurt dışından gelen kitap, hele posta parası, artık el yakıyor, cep yakıyor, can yakıyor.)
830 sayfalık, tuğla gibi bir eser. Her zamanki gibi çok sürükleyici, keyifle okunuyor.
Follett, insanlığı olası bir Üçüncü Dünya Savaşı'na götürebilecek gelişmeleri anlatıyor. Yakın bir gelecekte geçiyor. (Amerikan başkanı Pauline Green adında bir kadın! Madam President...)
Önsözü çok dikkatimi çekti.
Birinci Dünya Savaşı'nı aslında hiç kimsenin istememiş olduğunu, birbirlerini kışkırtarak elbirliğiyle adım adım savaşa ilerlediklerini söylüyor.
Üstelik daha savaşın birinci ayında Almanya'nın kazanamayacağı belli olmuş iken... Enver üçüncü ayda savaşa girdi.
Bunu Mustafa Kemal görmüş, Almanlar'ın yüzüne karşı da söylemişti, tatsızlık çıkmıştı.
Ama Enver akıllı bir adam değildi ki...
Aslına bakarsanız Hitler de bir dünya savaşı istememişti. Stalin'le anlaşmış, Polonya'yı paylaştıktan sonra durmak istemişti. İngiltere ve Fransa'nın savaş ilan edeceklerini ummuyordu. Fransa'yı ezip geçtikten sonra da İngiltere'nin direneceğini sanmamıştı.
***
İmdi, biz bu lafı neyin üstüne getirecektik?
Yunanistan hızla silahlanıyor. Bunu fırsat bilen Amerika, burnumuzun dibinde, Dedeağaç'ta yeni bir üs kurdu.
Görünürde amaç, Rusya'yı güneyden de kıskaca almak, Ukrayna'ya saldırmasını önlemek...
Gizli amaç da aslında Türkiye'ye gözdağı vermek.
Ola ki Trakya'dan yürümeye kalksak, İpsala'ya yarım saat uzaklıkta Amerikan ordusuna toslayacağız.
Bunu neden yapalım?
Eğer Yunanistan, yeni aldığı silahlara ve Amerikan ordusuna güvenip Ege'de karasularını 12 mile çıkarırsa...
Bunu
"savaş nedeni" sayacağımızı
defalarca belirttik.
Böyle bir çılgınlık yaparlar mı?
Belli mi olur...
Peki o zaman biz ne yaparız?
O zaman İstanbul'dan İzmir'e vapur gönderemeyiz, düşünün...
Savaşa girmek zorunda kalırız, sözde müttefikimizle. NATO da paramparça olur.
Gene
"denize döksek" nereden dökeceğiz, Saros Körfezi'nden mi?
Oldu bittiyi kabul eden, sineye çeken muazzam bir prestij kaybına uğrar, hükümetler devrilir, memleket karışır.
Bu savaşı hiç kimse istemez.
Ama dünya savaşına da böyle gidilmişti adım adım...
Ken Follett gibi hayal kuralım...
Kılıçdaroğlu başkan... Yunanistan karasularını 12 mile çıkarmış...
Ne yapacaktır?
Erdoğan savaşır da, Kemal Bey ne yapar?
Dışişleri Bakanı
Ünal Çeviköz'e sorar.
Ünal ne yapar?
"Sesimizi çıkarmayalım" der mi, Amerika'yı kızdırmamak
için?
Şimdiden bir açıklama yapsa da, böyle bir durumda CHP'nin muhtemel tavrını bir öğrensek...