Paris'te ayaklanma olmuş, aydınlar ve işçiler belediyeye el koymuşlardı...
1871 ilkbaharı...
"Geçici başbakan" Adolphe Thiers, Alman kuşatması boyunca ödenememiş borçların ve birikmiş kiraların hemen ödenmesini istiyordu. Millet açtı, kimsede para yoktu ki ödeyebilsin.
Fransız burjuvası bu kadar bencil ve gaddardı.
İhtilalci Paris Komünü, Başpiskopos Monseigneur Darboy'yı rehin aldı.
Versailles'a yerleşmiş sağcı hükümetin elinde rehin tutulan solun lideri Auguste Blanqui ile "değiş tokuş" yapmak istiyordu.
Thiers buna asla yanaşmadı. Bile bile başpiskoposu ölüme gönderdi.
Çünkü solcuların elinde tutsak olan, hele hele öldürülecek ve şehit ilan edeceği bir başpiskopos onun çok daha işine gelirdi...
Başpiskoposu kurşuna dizdiler. Böylece Thiers bütün "Katolik kamuoyunu" kendi yanına çekti.
Sonra da Paris'e saldırdı ve ihtilalcilerin çoğunu öldürdü.
***
Şimdi aynı burjuvazi, onların torunları, yani Avrupa Birliği'ni kuran ve yöneten sınıf, Türkiye'ye ültimatom veriyor ve Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını istiyor.***
Peki kitaplarını İletişim Yayınları'ndan yayınlayan bazı Türk aydınları, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını niçin isterler?
Ekmeklerini Osman veriyordu da onun için.
***
EH BUNUNLA SEÇİMİ KAZANIRSIN ARTIK
"Türkiye'nin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var." Hüseyin Baş (Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı)