Geçen gün Ankara'nın başkent oluşunun 98. yıldönümü kutlandı.
Kutlandı da kutlanmadı. Geçen hafta da İstanbul'un kurtuluşunun 98'i çıkmıştı...
Laf ola tören benzeri müsamerelerle geçiştirildi.
Çok kişi İzmir alındıktan (9 Eylül) hemen bir ay sonra (6 Ekim) İstanbul da alındı sanır. Öyle bir hava yaratılmış, öyle öğretilmiştir.
Oysa arada tamı tamına on üç ay vardır, bir yıldan fazla! Biri 1922, öteki 1923...
Lozan imzalanana kadar müttefikler İstanbul'dan çıkmadılar.
Ancak Lozan'da "üç ay içinde İstanbul'u boşaltmayı" kabul ve taahhüt ettiler.
İstanbul'u "İngiliz ordusuyla çarpışarak" falan geri almış değiliz, müzakere yoluyla aldık.
"Mütareke" başka şeydir, "barış" başka.
Hani bilin de...
***
Böyle günler niçin heyecan uyandırmıyorlar?
Çünkü aradan bir asır geçmiş.
"Malum zevat" kutlar gibi yapıyor... "Vazife" olaraktan... Bazı askerler, bazı politikacılar, Anıtkabir'i ziyaret vb.
Halkın umurunda değil.
İstanbul'un fethi bile daha fazla heyecan yaratıyor, neredeyse altı asır...
Maçlarda da İstiklal Marşı söyleniyor...
Milli maç değil ha, en kıytırık lig maçı.
Bu uygulama, Diyarbakırspor birinci ligde oynadığı sıralar (kusura bakmayın, "süper lig" diyemiyorum), "Kürtler'e zorla marş dinletmek ve söyletmek için" icat edilmişti...
Kaldırmaya hiçbir babayiğit cesaret edemediği için de öylece kaldı.
Kaldırsan "vatan haini" diye saldırırlar.
(Cami yapımına karşı çıkmayı görev bilen alafranga yiğitler iktidara gelsinler de Tayyip Erdoğan'ın yaptırdığı bir tek camiyi yıkmaya kalksınlar, boylarını görelim.)
Maç anlatan oğlan "Şimdi büyük bir coşkuyla, hep birlikte İstiklal Marşı'mızı söylüyoruz" diyor.
Yok öyle bir şey. "Teypten" çalıyorlar.
Sahada zaten marşımızı söyleyebilecek Türk oyuncu çok az...
Maşallah milli tercihlerle "bütün takımı yabancılardan kurunca" da marş söyleyebilecek hiç kimse olmuyor sahada.
Yabancıların durduk yerde bizim milli hislerimizi paylaşmaları için de sebep yok.
Kimisi saygı gösteriyor, kıpırdamadan duruyor, kimisi "Bitse de maça başlasak" sıkıntısı içinde kıpır kıpır...
Bari bizim çocuklar da söylemeye kalkmasınlar.
Çünkü katlediyorlar.
Detone, bet sesler...
Çünkü mektep medrese görmemişler.
Görenler arasında da doğru ve güzel söyleyebilen çok azdır.
Çok güzel ama çok zor bir marştır.
Hadi "prozodi bozukluğu" konusuna hiç girmeyelim de kimseyi üstümüze saldırtmayalım.
Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez.
Öyleyse laf biter.
***
CENNETTE YER SATIŞI
"CHP iktidara geldikten sonra dolar da düşer, enflasyon da düşer, faiz de düşer, işsizlik de düşer. Ülkemiz Halil İbrahim bereketine kavuşur. Hayat bayram olur."
Faik Öztrak (Parti sözcüsü)