Yeniden dünyaya gelsem şu üç şeyden birini olmak isterdim:
Caz piyanisti, sinema yönetmeni ya da arkeolog.
Piyanist olamasak, bir "flamenco" orkestrasında "cajon" çalmak da uyardı yani... (Bu bir tür "Endülüs darbukası" oluyor.) Flamenco dedim de, aklıma bir fıkra geldi:
Flamenco orkestrası İstanbul'a gelmiş, müzisyenler ellerinde gitarları vb. uçaktan iniyorlar...
En son ufak tefek, ince bıyıklı, gözleri fıldır fıldır bir adam inmiş.
Elinde bir sopa, sopanın ucunda bir çivi.
Gazetecilerin ilgisini çekmiş, sormuşlar:
"Siz kimsiniz? Ne iş yapıyorsunuz?" "Gördüğünüz gibi orkestra elemanlarından biriyim" demiş adam.
"Peki ne çalıyorsunuz?" demişler.
"Bir şey çalmıyorum" demiş adam.
"O elinizdeki çivili sopa nedir?" demişler.
"Anlatayım" demiş adam... "Hani bizim flamenco şarkılarının bir yerinde 'ay yay yay yay yay' diye bir çığlık vardır ya... İşte ben de en arkada otururum, şarkının o yeri geldiğinde elimdeki bu çivili sopayı önümde oturan arkadaşın kaba etine..."

***

Arkeoloji, büyülü bir dünyadır.
Zengin çocuğu olsaydım, hayatımı kazanmak zorunda kalmasaydım, mutlaka arkeoloji okurdum, büyük bir keyifle kazılara katılırdım, para mara da istemezdim...
"Arkeoloji kan kaybediyor" diyor gazeteler.
Üniversitelerin arkeoloji bölümleri "dolmuyormuş"... Yarısı boşmuş.
Oysa Türkiye'de şu anda sürmekte olan 400 kadar kazı var.
Türkiye bir arkeoloji cenneti.
Ama biz Göbeklitepe'yi bulan Profesör Schmidt'in evini soyuyor, televizyon bilgisayar ne varsa sallasırt ediyoruz!
Niçin arkeolojiyi seçmiyor öğrenciler?
Niçin otuzlu yıllarda pek gözde olan Sümeroloji, Hititoloji gibi uğraşlar şimdi alay konusu?
Çünkü gecekondu üniversitelerimiz bilim üretmeye değil, mezunlarına iş sağlamaya odaklı. (Bunlar birer yüksek lisedir.) Hiçbir holdingin bir "arkeoloji departmanı" yoktur ki...
Arkeoloji okuyan çocuk ya üniversitede kalıp üç otuz paraya asistan olacak (binlerce öğrenci arasından yalnızca biri ya da ikisi), ya gidip taksi şoförlüğü yapacak.
Yani "ekmek yok"...
Türkiye'de uzmanlık alanı da sınırlı... Ya Eski Yunan-Roma çalışacaksın ya da paleolitik ve neolitik.
Ejiptoloji yapamazsın, Mezopotamya hiç yapamazsın, güncel nedenlerle oraları "cıs"... Maya ve Aztek dünyasına ulaşman da mümkün değil...
Türkiye'de kazılmayı bekleyen yüzlerce "höyük" var daha...
Hep merak ederim, Çanakkale'de yüzlerce yıldır "Ahilleus'un mezarı" olduğu iddia edilen tümülüsü kazmayı hiç kimse akıl edememiştir.
Ne yapayım, bu yaşımda ben mi gideyim güneşin altına?
Lan oğlum bir kazın, belki "Ahi Levhuz" adında bir Türk büyüğü çıkacak...
Belki Ağa Memnun'un kılıcını da bulursunuz...
Ay yay yay yay yay.