Bir haber: "İşçilerin yarısı kirada oturuyor."
Haberi tersten okuyalım, hani yarısı dolu yarısı boş bardak meselindeki gibi:
"İşçilerin yarısı kendi evinin sahibi!"
Nasıl oluyor bu? Hani bunlar açtı?
Sendikalar araştırmışlar ve bu bulguya ulaşmışlar.
Tabii bu evlerin kaçta kaçı gecekondudan bozma, kaçta kaçı TOKİ'nin yaptığı toplu konut, bunları araştırma zahmetine katlanmamışlar.
Araştırsalar, "Millet aç aç" yavesi boşa gidecek.
Oysa muhalefet akıllı olsa ve "Millet çok şükür aç değil ama geçim sıkıntısı içinde" dese daha etkili olacak.
Bu memlekette sıfıra yakın kredi faiziyle ev satılıyor...
Muhalif iktisatçılar "Faizler artsın da kimse ev mev alamasın" istiyorlar.
***
Benim merak ettiğim şudur:
Aslan devrimciler, bu evleri sahiplerinin ellerinden mi alacaklar?
Onları zorla "toplu konuta" sokmak üzere...
Adam o meseleyi halletmiş, zaten toplu konutta oturuyor. Ucuza almış.
Stalin, Sovyetler Birliği şehirlerinde, özellikle Moskova'da yaşayan herkese adam başı 9 metrekare ev hakkı veriyordu.
Yani üç kişilik bir aileye 27 metrekare.
Böylece orta halli bir dairede üç aile yaşıyordu.
Banyo ortak, tuvalet ortak, daha kötüsü mutfak da ortaktı.
Aileler arasında mutlaka hır çıkıyordu.
Siz de öyle mi yapacaksınız?
Özel araba da yok... Toplu taşımacılık...
Araba olsa benzin yok...
Hele bir de dövizlere el koyunca kan dökülür.
Devrimi hangi kitleye dayanarak yapacaksınız, evlerini ellerinden almak istediğiniz işçilerle mi?
Yoksa onlara "bedava tıp hizmeti" mi vereceksiniz?
Tayyip Erdoğan verdi.
Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?
***
UÇUN UÇUN, SAÇMALAMAYA VERGİ ALMIYORLAR NASILSA
1. "1453... Fatih Sultan Mehmed aynı senin gibi dedi ki: Ya İstanbul beni alır ya ben İstanbul'u alırım... İki kararlı lider ve İstanbul alındı... İkinci istikbal fethi..." Meral Akşener (Ekrem İmamoğlu'na...)
2. "Yetmiş senedir bu ülkeyi din bağımlısı hükümetler yönetiyor." Cihat Tamer
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz