Şeyma'nın beyiyle Serenay'ın şeyiyle uğraşan Türk basınında "fikr-i takip" zirve yaptığı için, hastalığının başından beri Muharrem İnce'den haber alınamıyordu...
Şimdi kuracağı partinin "logo taslağı" ortaya çıkınca umutlandık, galiba iyi durumda.
Necip matbuat logoyu yayınlamış ama İnce'nin sağlık durumu hakkında bilgi vermeye gerek görmemiş, "karineyle" çıkarıyoruz.
"Konuştuk" yazıyorlar, "Konuşabildiğine göre demek ki iyi durumda" diye çıkarsama yapmayı bize bırakıyorlar. Eh, buna da şükür.
Memleket Partisi'nin logosunda Türkiye haritası var. Büyük sürpriz!
Fakat mavi.
Bu bir yanlıştır.
Kırmızı olması gerekirdi.
Çünkü halkın kollektif bilinçaltında mavi renk "Yunan rengi" gibi algılanır.
Bilmiyorsan bir bilene soracaksın.
Cem Uzan politikaya atılınca ilk iş olarak Star televizyonunun logosunu maviden kırmızıya çevirmişti...
Kendisi mi akıl etmişti yoksa Ali Taran mı önermişti, o zamanlar beni bu işlerin dışında tuttuğu için bilemiyorum. Parti kurduğunu da bütün vatandaşlar gibi televizyon haberlerinden öğrenmiştim.
Cem Uzan gibi beyaz gömlek, kırmızı kazakla dolaşmayı akıl eden Muharrem İnce bunu nasıl düşünememiş?
Hastalığına gelmiş olmalı, korona virüsü beyinde de tahribat yapıyormuş.
Logoda "partinin vaatlerine" ilişkin bir şey yok.
Adalet Partisi bir beygir koymuştu, bununla "demirkırat"a gönderme yapıyor, "Biz Demokrat Parti'nin devamıyız" demek istiyordu. Halk bunu hürp diye anlamıştı.
"Orak-çekiç" bu konuda mükemmel bir örnektir. Sanayi çarkı içinde buğday başağı falan da öyle.
Ecevit ve güvercinleri hani...
Çiçek böcek, doğan güneş, üç hilal...
Altı oku da unutmayalım.

***

Lakin, Muharrem İnce'nin logosunda önemli bir ayrıntı da var:
Yok, Samsun'dan bir güneş doğup bütün memlekete yayılmıyor. O kadarına cesaret edememişler.
Bir a harfi...
Ama, elektronik adreslerdeki a harfi... Daire içinde, bir ucu açık...
"Add" olarak okunan bilgisayar işareti yani.
"Memleket add Muharrem com tr"...
Meğerse buna "güzel a" denirmiş, otuz yıldır bilgisayar kullanırız, bunu da yeni öğrendik.
Güzel ikili, pişpirikteki sinek ikilisi gibi bir şey mi yani?
"King" oyununda da bir "Rıfkı" vardır, keşke onu koysalardı. (Rıfkılığı Kemal Bey'e mi bıraktılar?)
Muharrem İnce bu numarayla "Bak biz ne kadar çağdaş bir partiyiz" demek istiyor.
Ama bilgisayar kullanmayan, internet nedir bilmeyen, hayatında hiç elektronik mektup yazmamış bir kitle de var.
İş bilgisayar işaretlerini tanımakla bitseydi, Emrehan Halıcı'nın Elektronik Parti'si iktidara gelirdi.

***

Zaten bu bir taslakmış, başka öneriler de varmış.
"Eleştirileri fazla dikkate almamak gerekir" demiş Muharrem.
Elbette keyfi bilir.
Fakat duygu sömürüsü yapabileceği milli bayramlar azalıyor...
Elini çabuk tutabilirse 19 Mayıs geliyor... Ondan sonra bir kaldı 30 Ağustos, bir kaldı 29 Ekim... Zaman daralıyor...
Kaç saftiriğin "milli günde kurdular" diye bu partiye oy vereceğini gerçekten merak ederim.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz