Akşener olsun Kılıçdaroğlu olsun, ortaya bir "erken seçim" sakızı attılar ve bunu uzun süre de çiğnediler.
Aslında erken seçim istedikleri falan yoktu.
Buna hazır değildiler.
Bugün de değillerdir.
Zaten siyasi sahtekârlıklar "istiyoruz" şeklinde değil de "iktidar istiyor" şeklinde pazarlandı. Psikoloji biliminde buna "projeksiyon" deniyor, yansıtma yani. Bir savunma mekanizmasıdır.
İktidarın da bunu hiç mi hiç istediği yoktu... Kalın kafalara sokmak için defalarca da belirtildi...
Öyleyse nereden çıkıyordu bu saçmalık?
Emekli memurları mutlu etmeye çalışan bazı Kemalist kazmalardan...
"Seçim olsun da bize de ekmek çıksın" beklentisi...
Öyleyse şunu okusunlar:
Optimar kuruluşundan sonra bir başka şirket, Konsensus da bir anket yapmış.
Buna göre, halk arasında bir erken seçim isteyenlerin oranı yüzde 37.8...
Buna karşılık "gerek yok" diyenlerin oranı da yüzde 62.2...
Yani, ezici bir çoğunluk değilse bile "anlamlı" bir çoğunluk erken seçim istemiyor.
Bilsinler de, yalanlarını ona göre yazsınlar.

***

Aynı araştırmada, çok tartışılan şu "seçim barajı" konusunda da ilginç bulgular ortaya çıkmış.
Yüzde 7'ye indirilsin diyenler, yüzde 6.6...
Yani çok az kişi bundan yana.
Tamamen kaldırılsın diyenler de yüzde 8.3 gibi bir azınlık.
Yüzde 5 olsun diyenler de yüzde 16.1...
Şimdi sıkı durun:
Yüzde 10 olarak kalsın diyenler yüzde 64.9!
Yani halkın aşağı yukarı dörtte üçü.
Eee? Hani ne oldu demokrasi memokrasi?

***

Bazı basın zevzeklerinin umut bağladıkları yeni ve küçük partiler var ya...
Ankete katılanların yüzde 86.7'si (bu sefer ezici çoğunluk işte), "yeni bir partiye ihtiyaç yok" demiş!
Hani ne oldu İnce, Babacan, Davutoğlu, Sarıgül?
Hani ne olacak Özdağ falan?
Hiç. Basına sakız olacak.

***

Ve de büyük final...
Halkın yüzde 50.4'ü, yani yüzde 50 artı 1'den bile fazlası, "Türkiye'nin en önemli sorununu (yani işsizliği) AK Parti çözer" buyurmuş.
CHP yüzde 27.6'da kalmış.
Bitti. Laf bitti.
Ama muhalif basın seçime kadar bitirmeyecek.
Ertesi gün gene "tüh" demek üzere.