Kurultaya katılan 30 delegede koronavirüs görülmüş. İlk tespitlere göre...
Sayının artmasından endişe duyuluyormuş.
Partide korku ve panik yaşanıyormuş.
Kurultaya katılan herkes endişeliymiş.
Seçimi kazanamayacakları için değil. Orada sıkıntı yok, "dostları" onları kurtaracaklar. İktidara geliyorlar. (Amerika'dan da Fetullah geliyor.)
Zaten öyle olmasaydı kurultayın adı "iktidar kurultayı" olmazdı, "hisseli harikalar kumpanyası" olurdu.
Bakalım doktorlar da kurtaracaklar mı?
CHP kurultayı canım.
Bu tedbirlisi... Tedbirli ortamda otuz kişi yamuluyorsa, tedbir olmasaydı acaba kaç kişi telef olacaktı?
Kurultaydan sonra üçüncü gün başlamış ateş ve öksürük...
Kılıçdaroğlu'nun "kendini karantinaya aldığı" söyleniyormuş. On dört gün ortalıkta görünmemesi memleket için hayırlıdır ama "çete" ne yapacak?
"Yönetimden bazı isimlerin" de hastalığa yakalandığı söyleniyormuş.
Onlardan kurtulmak isteriz tabii ama bu şekilde değil.
Muharrem İnce'yi aman iyi ki en arkaya, tuvaletin yanına oturtmuşlar... Selamet der kenar est... Kötülük edelim derken iyilik etmişler.
***
Çünkü "biz Kemal'in askerleriyiz, bize bir şey olmaz" havası esti. (Ama hangi Kemal'in? Mustafa Kemal'in mi, Bay Kemal'in mi?)