Ulu önder Atatürk, 26 Ağustos 1931'de Zonguldak'a gitmiş.
Bu zaten başlı başına tarihi bir olay.
Çünkü bir daha oraya hiç uğramamış.
Ortalıkta henüz Savarona falan olmadığından, Ertuğrul yatıyla gitmiş.
Ertuğrul'u sonradan sökmüşler. Hem de 1961 yılında, "devrim" günlerinde.
Zaten bu, Sultan Reşat'ın ve Vahdettin'in bindiği "pis Osmanlı" bir yatmış. (1903'te, Abdülhamid zamanında alınmış ama o hiç binmemiş.)
Bandırma vapurunu söktüğünüz gibi bunu da niçin söktünüz efendiler?
Bu kadarla da kalınmamış, şimdi de Atatürk'ün yattan inip Zonguldak'a ayak bastığı iskeleyi söküyorlarmış. (İskele deyince aklınıza Haydarpaşa İskelesi gelmesin, bir metre eninde dandik bir uzantı...)
Vay hainler, vay cumhuriyet düşmanları vay!
Hadi o kutsal yatı söktünüz, kutsal iskeleyi niçin söküyorsunuz?
Atatürk'ün ayağının değdiği her yer "kutsallık" kazanıyor ya...
"Sahil projesi" kapsamında belediye tarafından sökülüyormuş.
Sahil projesi yapıp da ne yapacaksın, kuş mu konduracaksın reis bey?
Çıksana sen de Ekrem gibi tatile, başka işin mi yok?
Her yıl bu "karaya çıkış" törenlerle kutlanırmış.
İskeleden denize çelenk bırakılırmış...
Neden? Atatürk orada boğuldu mu? Bizim bildiğimiz, denizde kaybedilenlerin anısına denize çelenk atılır, örneğin Dumlupınar denizaltısı için...
Yahu gene bırakırsınız, herhalde oraya bir rıhtım yapılacak, oradan bırakırsınız. Maksat çiçekçiye para kazandırmak olsun.
Hayır, maksat belediyeye ve dolayısıyla hükümete "uyuzluk" etmek.
Maksat bu olmasa, habere yer veren faşist gazete acı acı yakınmaz.
***
Bu işlem, "Zonguldak'ın tarihi mirasına" da saygısızlıkmış.