Kabak çekirdeklerini hazırladık, yok, çayı henüz demlemedik tabii, CHP kurultayını dört gözle bekliyoruz.
Hiçbir futbol maçı bunun yerini tutamaz. Gerçi kazananı belli maçın tadı olmaz ama orada çıkacak neşeli olaylar da hiçbir arbedeye değişilmez.
Lakin bizi bu eğlenceden mahrum etmek isteyen dahili ve harici bedhahlar var...
Al işte, bir profesör "kapalı alanlarda, büyük kalabalıkları bir araya getirecek her türlü aktiviteden uzak durmakta fayda var" demiş.
Adam sanki CHP kurultayını yaptırmamak istiyor! Muvafık mıdır nedir?
CHP yönetimi kara kara düşünüyor...
Kurultaydan vazgeçseler, Kemal Bey'i "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez genel başkan" ilan etseler iş fena halde kırklı yıllar kokacak. Gerçi Kemalistler "ne olmuş yani, İnönü de öyle değil miydi" denilerek susturulacaklar ama skandal patlak verecek...
Göstermelik de olsa bir kurultay yapmak zorundalar. İyi kötü bir "demokrasi ayağı" koşmaya mecburlar.
Sağlık Bakanı'na gitmişler, "kapalı yerde seyircisiz bile yapamazsınız" cevabını almışlar.
Bulabildikleri çözüm, kurultayı "açık havada" yapmak olmuş.
Bir zamanların Cebeci çayırı gibi...
Vaktiyle İnönü, Hitler'in Nürnberg'de yaptığı gibi binlerce parti militanını toplayacak bir açık hava alanı yaratmamakla hata etmiş. O devasa gamalı haçın yerine de altı ok heykeli koyarlardı.
Herhangi bir millet bahçesi bunlara tahsis edilebilir, ortalığı pisletmemek şartıyla. Ayrıca mangal da yasaktır.
Fakat gene de "sosyal mesafe" kuralı devreye giriyor.
Çalışmaları sürdürüyorlarmış... Bu arada, parti meclisi üyesi ve de mikrop uzmanı Prof. Dr. Gaye Usluer bunlara bir "sunum" yapmış.
Sunumda, sosyal mesafe gerçeğine dikkat çekilmiş.
Bu sosyal mesafe, halkla CHP bürokratları arasındaki mesafe değil tabii. Eskiden olsa "üstü başı dökülen köylüler Ulus'tan Kızılay'a geçemezler" deyip konuyu kapatırlardı.
Gaye Hanım, "ağızdan çıkacak damlacıklar altı metreye kadar ulaşırlar" diyor.
Yani, açık hava toplantısı bile olsa delegelerin birbirlerinden altı metre uzakta durmaları şart.
Bu kadar yayılmış delege hangi alana sığacak?
Niçin bu zor günler öngörülerek Ankara'ya da bir Bayan Mevhibe Tayyare Meydanı uydurulmamış?
En iyisi, olayı yurt dışına taşımak.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "aidiyeti cihetiyle" Ötüken Yaylası biçilmiş kaftandır.
Olmadı, Mimar Werner March'ın Berlin'de Olympiapark içine yaptığı, ünlü faşist şair ve Hitler'in akıl hocası Dietrich Eckart'a adanmış amfitiyatroyu tercih ediniz. Hani İstanbul'da, Milli Şef devrinde yapılmış taklidi de vardır.
Angela Merkel'den izin alırsınız.
O açık hava tiyatrosunun bugünkü adı Waldbühne, "orman sahnesi"..
Yirmi iki bin kişiye kadar alıyor. Altışar metre aralıkla oturursunuz.
İyi ama o zaman kavga nasıl çıkacak?

***

Otel mi yapacaktık?

"Topkapı Sarayı da müze olarak korunmalı."
İbrahim Kaboğlu CHP milletvekili

Serin gel

"Sultanahmet Camii de müze olmalı."
İbrahim Kaboğlu aynı kişi