Üniversite yıllarımızda, hele istatistik dersinden geçene kadar benim gibi göbeği çatlayanlar için, elimizden düşmeyen kitap şuydu: "How to Lie with Statistics"... İstatistiklerle Yalan Söyleme Sanatı...
Öyle bir "sample" çekersin ki ("örneklem" diyorlar), sen ne çıkmasını istiyorsan o çıkar.
Anketi emekliler kahvesinde yaparsan seçimi CHP kazanacaktır.
Televizyonda bu işin namussuzluğu daha kolaydır tabii: İki yüz kişiye sorarsın, yüz doksanı bir konuda hemfikir olur, onu çöpe atarsın, on kişinin söylediği zıt görüşü arka arkaya yayınlarsın, vatandaş böyle düşünüyor...
Hani 28 Şubatçılar'ın, toplasan toplasan elli kişiyi geçmeyen "Aczmendi" tayfasını arka arkaya göstere göstere sanki adamlar binlerce kişiyle iktidara gelmek üzereymiş algısını yarattıkları gibi...
Velhasıl, puştluğun sonu yoktur.
Birtakım anketler yaptırıyorlar, AK Parti yüzde 30'lara düşmüş görünüyormuş (yüzde 39 da yüzde otuzlar sayılıyor tabii, yemin etsen başın ağrımaz)...
Geçen hafta yüzde 42.5 çıkmıştı.
Kendin pişir kendin ye, buna dayanarak uçuyorlar: Vatandaş AK Parti'den yüz çevirmiş, akın akın Ali Babacan'a koşuyormuş ("Davutoğlu'na" diyemiyorlar ama onu da kollamaya çalışıyorlar.)
Bunlar, 2002 yılından bu yana her seçimde "moraranlar olacak" yazıp seçimden sonra da "tüh, moraran biz olduk" diyenlerdir.
***
Unuttukları, daha doğrusu, unutmaya pek gönüllü oluverdikleri bir şey var:
Sistem, başkanlık sistemidir.
Partiler değil, tek tek adaylar yarışırlar.
Yüzde 50'den bir tek fazla oy alan başkanlığı kazanır.
Ali Babacan ümüğünü yırtsa bu oyu alamaz.
İsterse Meclis silme Babacancı'ya kessin... (Partisinin adı neydi yahu?)
Bu "yüzde 50 artı 1" formülü de çok yanlış algılanıyor, çok kişi bunu "yüzde 50 artı yüzde 1, yani yüzde 51" sanıyor....
Hayır. Yüzde 50 artı bir tek, ama bir tek oy yeterlidir.
Meral Abla'nız da bu oyu alamaz, Temel Amca'nız da.
Kemal kardeşinizi hiç saymıyorum.
Meclis'te çoğunluğu yakalamak iktidara gelmek değildir. O eskiden öyleydi.
Tek yolunuz var: Abdullah Gül'ü çatı adayı göstermek.
Kazanamazsınız ama kazanmaya yaklaşırsınız, bu da sizi beş sene daha oyalar.
Nasıl olsa Kemal Bey "İslamcı aday" göstermekten utanmayacaktır, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu göstermekten utanmamış olduğu gibi...
Nasıl olsa birçok Kemalist de Gül'e oy vermekten utanmayacaktır.
Çünkü burası Türkiye'dir, yalnız ve güzel çelişkiler ülkesi.
***
YAPMA YAHU?
"Kitapsever olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu salgın sürecinde okumaya daha fazla zaman ayırdı."
Hürriyet gazetesi