Türk basını bayramı çarçur magazin haberleriyle geçiştirdi. Başka da yapacak bir şey yoktu.
Yazı yazmayan yazarlar da boşluklarıyla bayrama ayrı bir renk kattılar.
Tatile çıkan muhalefet birkaç günlüğüne "abuklamayı" da bırakınca biz de köşemizi neşeli alıntılarla süsleyemedik.
Hayat durunca bazı hanımlar yeni aşklara yelken açamadılar, tekneleri limanda, motorları garajda bağlı kaldı. Makine soğuk.
Denizler yunuslara, şehir meydanları kuşlara, magazin meydanı Ersin'in köpeğinin yürekleri dağlayan ölümüne kaldı (Şeyma nerelerde, evinin kadını mı oldu?)
Fakat "asparagasçı muhaliflerde" melanet berdevam...
Hiç utanmadan en olmayacak yalanları sıralıyorlar.
Şurada kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz: Bu adamları "piyasada" ciddiye alan da yok, onlara kıymet veren de. İplikleri çoktandır pazarda. Geçmişleri de geleceklerinin teminatıdır.
Fakat "müşterileri" onları bir şey sanmayı sürdürebilirler...
Hatta bu müşterilerden bazıları, bunların ısıtıp ısıtıp uçurdukları "erken seçim balonunu" önemseyebilirler de.
İkide bir "erken seçim olacak" diye üfürüyorlar.
Bir iktidar erken seçime iki durumda gidebilir:
Ya kendini çok güçlü hissettiği noktada, ya da Ecevit'in 2001 yılında yaptığı gibi "tükendiği" noktada.
Sağlam anketlerde AK Parti yüzde 45, Tayyip Erdoğan yüzde 55 görünüyor. (Yemlenenler AK Parti'yi yüzde 30, CHP'yi de yüzde 30 gösteriyorlar ve bundan da utanmıyorlar.)
Çünkü müşteri bundan hoşlanıyor. Hep yapageldikleri gibi kendilerini "bu sefer tamam" diye kandırmak üzere...
Sonra da şaşırmak, üzülmek ve dövünmek üzere.
CHP öldür Allah hep bulunduğu yerde... İmamoğlu denilen siyasi balon daha bir yılı doldurmadan patladı (bakalım Mustafa Sarıgül gibi sinirlenip seçmen tartaklamaya ne zaman başlayacak?)
Meral Hanım gene "barajla" cebelleşiyor... Büyük havalarla kurulan yeni particikler toplasan yüzde 1'i bile bulamıyorlar, toplum hiç mi hiç ırgalanmadı...
Fakat erken seçim yok. Neden yok?
Koronavirüs salgını geçmeden seçime gidene herhalde deli derler.
Salgının ekonomiye getirdiği daralmayı "sağaltmadan" seçime gidene ne derler peki?
Lan oğlum, kendi müşterinize gaz vermek için ikide bir erken seçim diye kalkıp oturmayın, bir erken seçimde kepaze olursunuz!
Ama korkmayın, seçim "zamanında" yapılacak.
O arada şu yüzde 1'i yüzde 2'ye çıkarmaya bakın ki efendileriniz sevinsinler.
Kepaze olmaz, yalnızca madara olursunuz, eh bu da bir tesellidir.