Memur gazetesi, Fahri Korutürk'ün cumhurbaşkanlığı döneminde yani "buhranlı yıllarda Türkiye'yi koruduğunu" iddia ediyor.
Eh, soyadı Korutürk ya, Türk'ü koruyacak tabii.
Oldu olacak, Ahmet Necdet Sezer'in de Türkiye'yi kurtardığını iddia etsinler. Mesela onun bunun kafasına kitap fırlatarak.
Yaşları tutmadığı için Cevdet Sunay dönemini bilemezler, onun memleketi nasıl koruduğunu çıkaramazlar.
Faruk Gürler ne yazık ki koruyamadı, cumhurbaşkanlığına çok heves etmiş, Demirel ile Ecevit nasıl olduysa kırk yılda bir anlaşarak karşı çıkınca olamamış, kısa süre sonra da yüreğine inmiş, gürlemiş gitmişti...
Onun yerine Korutürk formülü bulundu. Hiç tanınmamış bir amiral emeklisi, ne olduğunu kendisi de anlayamadan kendini Çankaya'da buldu.
Eşi Emel Hanım da Moda sosyetesinden çağdaş bir kadındı, resim bile yapıyordu, daha ne? (İki yüz yıl önce Fıtnat Hanım da şiir yazıyordu ama kendisine asılan Koca Ragıp Paşa'ya hiç yüz vermediğinden ötürü tarihe bu şekilde geçememişti.)
***
1973-1980...
Bu arada sekiz hükümet kuruldu.
Parlamenter sistem çok iyi çalışıyordu...
On altı kere "
hükümet bunalımı" yaşandı.
Yakın tarihimizin en pis dönemidir. Neler çektiğimizi biz biliriz. Gençliğimizi söndürdüler, beş bin çocuk da pisi pisine öldü gitti.
Ülkeyi demir kasnaklarla sımsıkı sarmış olan bürokrasi, başı sıkışınca da "
teknokratlar hükümeti" formülüne sarılıyordu.
12 Mart faşizminin artçıları olan Ferit Melen ve Naim Talu hükümetleri de teknokrat diye yutturuldu.
Korutürk ülkeyi o kadar iyi korudu ki, bir de tuttu başımıza arkadaşı
Sadi Irmak diye bir adamı başbakan olarak çıkardı...
Sadi Irmak hükümeti güvenoyu yerine Meclis'ten nasihat aldı. (Böyle bir başbakanımız da olduğunu gençler hiç duymuşlar mıdır?)
Ekonomi günden güne boka sarıyor, Korutürk bizi koruyordu...
Milliyetçi cephe hükümetleri, Güneş Motel pazarlıkları hep Korutürk'ün bizi koruduğu dönemde yaşandı.
Başkaca nasıl korudu ülkeyi Korutürk?
Tıkanmış ekonomik modeli "
liberalize" etmeyi önererek mi?
Gençliği birbirine kırdıran gizli Amerikan operasyonuna karşı çıkarak mı?
Bütün bu konularda bir kerecik olsun ağzını açarak mı?
Göz göre göre gelmekte olan 12 Eylül darbesine set çekerek mi?
Hayır. Ecevit ile Demirel'e satır aralarında "
böyle devam ederseniz darbe geliyor haa" diye mektup yazarak...
Eh, ne yapalım, ne de olsa yetkileri sınırlı, "
sembolik" bir cumhurbaşkanıydı.
***
Memur gazetesinde yuvalanmış kılıç artığı vesayetçiler, memur diktası istiyorlar.
İyi. Parlamenter sistemi geri getirin, kıymetli validenize doğumunuzu yaptıran ebe hanımın yün eğirmekte kullandığı örekeyi de görün.
'Vahşi muhalefet' demiştik
"Ü
lkemde bütün bu yaşananlardan sonra hala AKP'ye oy verecek varsa tez zamanda koronadan gebersin."
Mehmet Kılıç diye birisi, İYİ Parti'de
yöneticiymiş.