Türkiye'de muzun tanesi 120 kuruş.
Amerika'da 120 bin dolar.
Zıpırın biri duvara seloteyple bir muz yapıştırmış, "sanat eseri" diye 120 bin dolara satmış. "Kakalamış" demek daha doğru.
Bu eserden aslında üç tane "üretmiş"... Ötekiler daha pahalıymış. Hele üçüncü kopya, 150 bin dolar.
Fakat bir başka zıpır çıkmış, muzu kaptığı gibi duvardan alıp kabuğunu soymuş, gövdeye indirmiş.
Duvara yapışık muzun adı "Komedyen"miş, yiyen de "aç sanatçıyı" simgeliyormuş. Bu bir "performans sanatı" örneğiymiş.
Şimdi muzu "yenilemişler", kimse yemesin diye de başına polis dikmişler.
Muz da bir "fikirmiş", yemesi de.
Günlerdir tartışılıyor.
Sanatta özgürlük, protesto, falan filan.
Amerika'da kıçına muz takıp dolaşanlar görülmüş.
Bizde... Rönesans'tan, Immanuel Kant'tan, Marcel Duchamp'dan dem vuranlar da oldu, muzu Afrika'ya bağlayıp lafı açlık, yoksulluk ve emek sömürüsüne getiren de...
Eh, bu da Türkiye'ye özgüdür.
Zeki Müren'in yılın erkek sanatçısı, Bülent Ersoy'un da yılın kadın sanatçısı seçildiği bir ülkede başka bir sanat eleştirisi de beklemiyoruz.
"Soğan yesinler de acıyı ve gözyaşını dile getirsinler" diye dalga geçen de çıktı.
Muzu portakalı boşverin, işin can alıcı noktası şu 120 bin dolar.
Muz birkaç gün sonra çürüyecek, sanatsever zengin gidip manavdan yeni bir muz alacak (Amerika'da yarım kilosu yarım dolar, tanesi 25 sente gelir), onun yerine koyacak.
Hatta seloteypi de değiştirecek.
Amerikan emperyalizminin bütün o insanları aptallaştırma çabalarına rağmen Amerikan insanı bile bu kadar salak olmasa gerek.
İşin içinde başka bir iş vardır.
Ya "sanatçı" ortalığa böyle bir palavra üfürüp reklamını yapıyor...
Ya da bu zırvaya 120 bin dolar bastıran uyanığın vergi dilimi yükselmiş, bunu masraf gösterip vergiden düşecek, "matrahını" azaltacak.
Bizim görgüsüz yeni zenginlerimize de bir önerim var:
Size naylon torbaya sarıp patlıcan göndereyim, bastırın papelleri. (Kılıçdaroğlu'nu protesto ediyor olayım, performans bilmemnesi.)
Elli kağıt yeter, kiminin parası, kiminin duası.
Sürümden kazanacağım.
İsterseniz karnıyarık da gönderirim ama kıyma farkını alırım.

***

İpekçizm
"Komünizme ve kapitalizme alternatif bir ekonomik sistem geliştirdiğimiz için dış güçlerin hedefi olduk."
Veysel İpekçi, Güngören (eski) belediye başkan yardımcısı

Al bu da Meralizm
"Yapılacak ilk seçimde İYİ Parti'yi iktidar yapacağız. Buna yürekten inanıyoruz."
Koray Aydın, İYİ Parti birşeysi