İkisi de birbirinden merdane. İkisi arasında ciddi bir çekişme sürüyor.
İkisi de aslında aynı şey ama... Sofraları hangisi süsleyecek?
Biri Kayseri pastırması, öteki Kastamonu pastırması.
Kayseri, bildiğiniz gibi, pastırmanın "anavatanı", ancak son yıllarda bazı üreticiler "fabrikasyona" yönelmişler.
Böyle olunca da ortaya "ıslak bir et" çıktığını söylüyorlar, çünkü havalandırma fırında yapılıyormuş. Aslında "rüzgârda" yapılması gerekirmiş, bunun için de en uygun rüzgâr Erciyes'te esermiş. Onun da Karpuzatan mevkiinde.
Neyse ki piyasaya henüz Erciyesçiler hakimmiş, fırıncılar geriden geliyorlarmış.
***
Buna karşılık
Kastamonu pastırmasına Ilgaz'dan esen rüzgârlar lezzet katıyormuş...
Kastamonu pastırmayı fabrikada değil
"el emeği göz nuruyla" üretiyor.
Kayseri pastırmasında çemen yoğun...
Oysa Kastamonu ince çemen fakat çemende Taşköprü sarımsağı kullanıyor.
Kayseri pastırması sanayi ürünü, Kastamonu pastırması
"handmade"... (Afyon da bu konuda arkalarından geliyormuş son yıllarda.)
Gurmeler, yani televizyon kamerası daha masayı görmeden tabağı gömenler bu konuda kesin bir tavır takınmaktan kaçınıyorlar, iki vilayeti de darıltmamak için.
Biz de fikrimizi belirtelim:
İstanbul'da yıllardır Mısır Çarşısı'na gidenler en iyi pastırmadır diye hep "kuş gönü" aradılar.
Oysa en iyi pastırma
"tütünlük" tabir edilen pastırmadır. Bonfileden
yapılır.
Rengi koyuca, yağları da minik boncuklar şeklindedir.
Tütünlük hem Kayseri'de hem Kastamonu'da üretiliyor.
Damak tadı sizin, tercih de sizin.
***
İşbu yazı gerçekten pastırmayla ilgili olup, vallahi billahi Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'la ilgili değildir.
Ama orada da tercih muhalefetin.
Kayserili mi, Konyalı mı, Ankaralı mı?
Yoksa Akçaabatlı solcu müteahhit mi?
Üstelik bakalım
Rize ve
Kasımpaşa tarafları ne diyor...
Cihangir'in ne dediğini biliyoruz.