Üniversite çağında olmayanlar ya da üniversiteye girecek çocuğu olmayanlar, her yıl bu sıralar iyice kabak tadı veren o çarşaf çarşaf "üniversite haberlerini" atlayıp geçiyorlar. Hele o sayfalarca bitmek bilmeyen sorular yanıtlar, milli piyangoda kazanan numaralar gibi listeler... "Başka gazete araklamasın" diye filigranlı logo da var...
Altmışlı yıllardan beri ilgilenmediğimiz bu konuda bir şeye takıldık:
Sınava giren çocuklara "yasaklar" listesi.
Bizim böyle sorunlarımız olmamıştı, ne cep telefonu icat edilmişti ne de orana burana hızma taktırmaca...
Şimdi yasaklar listesine baktım da...
Cep telefonu yasak, onu anladık.
Fakat burnuna ya da kulağına taktığın "piercing" de yasak.
Neden?
Anten niyetine kullanıp dışarıyla telsiz teması mı kuracaklar yoksa birbirlerinin yüzünü gözünü mü çizecekler kavga çıkarıp?
Kulakta burunda yasak, peki göbekte ya da "orasında" serbest mi? Kim nasıl denetleyecek?
Kulaklık da yasak.
Kolye de yasak.
Yüzük de yasak (ama alyans serbest!)
Bilezik de yasak. (Kocası hediye ettiyse?)
Broş ve diğer takılar da yasak.
Her türlü araç anahtarı yasak. Araban varsa onunla gelmeyecek, otobüse bineceksin.
Plastik ve/veya metal içerikli eşyalar da yasakmış.
Başörtüsü serbest ama ucunu boncuklu ya da boncuksuz toplu iğneyle tutturmak yasak. Ya düğüm atacaksın ya da rahmetli haminnem gibi ağzının ucuna sokup dişinle tutacaksın.
Bozuk para yasak. Kağıt para serbest. Cebinde en az beş liran yoksa ne geliyorsun?
Ev anahtarı da yasak. Eve dönünce zili çalacaksın, evde kimse yoksa kaldın sokakta.
Ulaşım kartı da yasak. Ya yürü ya taksi tut.
Tokalı kemer de yasak. Kuşak bağla.
Pardon, "tel toka" serbestmiş, ne demekse?
"Piercing" meselesine de açıklık getirmişler, çektin mi çıkan halkalı ya da burmalısı serbestmiş (ama çıkarttıyorlar), fakat vidalı olan ve zor çıkanı yasakmış.