Adamın duruşu anayasaya aykırı!
"Devletin başı bir partinin başı olamaz" demiş. (Laf aramızda, benim için de "gazetede yazı yazamaz" demişti.)
Anayasa da "tastamam öyle olur" diyor...
Kemal Kılıçdaroğlu anayasaya ters düşüyor.
Bu anayasayı Türkiye Büyük Millet Meclisi yaptı mı? Yaptı.
Bu anayasa referanduma, yani halkın onayına sunuldu mu? Sunuldu.
Halk bu anayasayı kabul etti mi? Etti.
Ama yüzde şu kadarla ama yüzde bu kadarla, onaylandı mı?
Onaylandı.
O zaman "meşru" yani yasal ve geçerlidir.
Beğenmeyebilirsin ama uymak zorundasın.
Her yasada olduğu gibi...
"Devletin başı aynı zamanda bir partinin başı olamaz" dersen anayasaya karşı çıkmış olursun.
Bu memlekette anayasayı çiğnemekten üç kişiyi astılar, elli sekiz sene önce... (Asanlar kimlerdi? O anayasayı ortadan kaldıranlar!) "Biz iktidara gelirsek bu anayasayı değiştireceğiz" diyebilirsin, o serbest. Hakkındır.
Fakat bunun için meclis çoğunluğunu da ele geçirmen gerekecek.
Senin ya da Amerika'nın uygun göreceği bir adayın cumhurbaşkanlığını kazanması yetmeyecek.
Diyelim ki bunu da başardın.
Sen ya da adayın (Ekrem, Muharrem, Abüzittin vb.) partili cumhurbaşkanı olmayacak mı?
Olacak. Anayasa yeniden değişene kadar öyle olacak (hiç almasa altı ay alır o süreç.) Bu çelişkiyi nasıl açıklayacaksın?
Nasıl içine sindireceksin?
Açıklayamayacaksın, anlamaza yatacaksın.
Peki sen ya da adayın, bu durumda partinin başkanlığından mı istifa edeceksiniz, cumhurbaşkanlığından mı?
Hiçbirinden. Pişkinliğe vuracak, çamura yatacaksınız.
Tutarlı adam, beğenmediği, benimsemediği şartlarda oyuna katılmaz.
"Partili cumhurbaşkanı olmaz, kabul etmiyorum, dolayısıyla bu seçime girmiyorum" der.
Giriyorsan, kuralları kabul ediyorsun demektir.
"Hem ağlarım hem giderim" fıkrası gelinlik kızlar için geçerlidir.
Ancak FIFA başkanı olursan "üç korner bir penaltı sayılsın" teklifini ortaya atabilirsin, maç sırasında sahada bunu isteyemezsin.