Çünkü VAR odasına soruldu. VAR'dan gelen görüntü yeniden incelendi. Görüldü ki, golden önce ofsayt var, tehlikeli hareket var, kasıtlı faul var, penaltı var, hakemi yanıltıcı hareket var, hakeme hakaret var, velhasıl var oğlu var.
Şimdi atış tekrarlanacak. Bu arada bazı tribün amigoları da içeri girecekler. Federasyona küfür edenler mesela.
***
Merak konusu şu: Muhalefet bunu bekliyor muydu, beklemiyor muydu? İkisini de ayrı ayrı savunanlar var.
Peki, ne tepki gösterecekler? Batı basını kıyameti koparmasına koparacak da, bizimkiler ne yapacaklar?
"
Saydırmakla" mı yetinecekler, Gezi benzeri ayaklanmalar çıkarmaya da kalkacaklar mı?
Yüksek Seçim Kurulu bir mahkemedir. Hem de bir yüksek mahkemedir. Özelliği, "
sadece seçim işlerine" bakmasıdır.
İşine gelince "
Türkiye'de hakimler var" deyip yatmak,
işine gelmeyince dırlanmak
da ancak nalıncının keserine
yakışır.
Mahkeme kararlarını beğenmemek serbesttir, uymamak ve uygulamamak suçtur. İmamoğlu mazbatasını "
tıpış tıpış" geri verecektir.
Mahkemeye küfür etmek, onu tehdit etmek de ayrı bir suçtur. Hem de ağır cezalık suç.
Bunu yaptılar. Açık seçik yaptılar. Bakalım ceremesini nasıl çekecekler? "
Satılmış, hain" gibi lafların hesabı herhalde sorulacaktır.
Yürüyüş yapmak da, izin almak şartıyla, serbesttir. Ama o yürüyüşte sağa sola bulaşan, hele polise saldıran da yer sopayı, oturur aşağı.
***
Kafaları kurcalayan bir mesele daha var: İmamoğlu gene kazanıp geri gelir mi?
"
Çok daha fazla oy alarak kazanacağını" iddia
eden sözde tarafsız gazeteciler
var. Bunlar aslında
"
gizli Meralci"dirler. Gönüllerinden geçeni yazıyorlar.
Muhalefete şunu sormak gerekir: Madem kendinizden bu kadar eminsiniz, tekrar seçimden niçin korkuyorsunuz?
Gene gidersiniz, gene verirsiniz oyunuzu, pırıl pırıl, tertemiz, dürüst ve namuslu sandık heyetleri sayesinde gene kazanıverirsiniz, olur biter!...
Yoksa seçmeniniz yazlığa mı kaçar?
Yoksa 2015 yılında yaşadıklarımızın benzeri mi tekrarlanır?
Yoksa İmamoğlu'nun şu 36 gün içinde sergilediği çiğlikler, yaptığı falsolar, attığı ters adımlar "
ortadaki" seçmenin gözünü açtı mı?
Yaptıkları, "
yapacaklarının teminatı" olmasın
sakın?
Seçmen buna göre karar verirse, yandınız.
Hele bir zamanlar
FETÖ'nün televizyonunda program yaptığını iyice öğrenirlerse...
Hele necip matbuat "
adam yalnız bizi değil ailemizi de tehdit etti" deyip uyanırsa...