Bunlar "Yurta Sulh Konseyi" diye bir cunta kurmuşlardı ya...
Bu lafı kullanıp bazı ahmak Kemalistler'i de "tavlamayı" düşünüyorlardı...
Nitekim o gece sevincinden takla atan, bu çakma konseyin darbe bildirisini ardarda zevkle yayınlayan sözde "solcu" kanallar da gördük. Hani şu bacağından adam asanlar falan...
Meğerse deyyusların asıl derdi iç savaş çıkarmakmış.
İkide bir yerli yersiz "iç savaş" lafını etmeyi pek sevenler de mutlu olacaklardı herhalde.
Bakınız o konseyin üyesi bir herif... Kendisi tuğamiral...
Hem Fetö üyesi hem cunta üyesi. "Şeyhin donunu koklama" gibi alışkanlıkları da var mıydı, bilemiyoruz. Birdenbire Semih Paşa'nın üstüne atlayıp ayakkabılarını ve çoraplarını çıkarıp ayaklarını öper miydi, onu da bilmiyoruz. (Bunlar Fetö örgütünün müstekreh "ritüelleridir"...)

*** Ayak fetişistleri darbe yapacaklardı ama iktidara kesinlikle el koymak üzere değil.
Ülkenin bir kısmına el koyup diğer bölgelerin silaha sarılmasına yol açmak için.
CIA planı buydu.
Kargaşaya getirip bir Kürt devleti koparmak.
Tuğamiralin odasında ele geçirilen belgelerde, "bazı Alevi grupların silahlandırılması gerektiğinden" sözediliyor.
Erdoğan durumu kontrol altına alabilmek için gerçek mermi ve makineli tüfek kullanmaya yönelirse (buna gerek kalmayacağını, halkın tanklara karşı çıplak elleriyle direneceğini tahmin edemediler), güney bölgesi de isyan bölgesi haline bürünecekmiş...
Yalnız o bölge değil tabii.
Ankara, şehir yapısı, cadde ve sokak özelliklerinden dolayı "uygun değilmiş", buna karşılık İstanbul'da karışıklık daha kolay çıkarılırmış.
Okmeydanı'nda eylem bir "kafeden" başlar, sonra Koçtepe bölgesine uzanan kültür, gençlik ve hukuk merkezleriyle (ne demek bu?) devam edermiş.
Küçük Armutlu ve Sarıyer'de çoğunluğu Sivas ve Tokat'tan gelen Aleviler'in intikam almak isteyen bir kitleye dönüştürülüp harekete geçirilmeleri mümkünmüş.
Maltepe'de Gülsuyu Mahallesi'nde çok devrimci varmış, onlar da kışkırtılacakmış.
Demirkapı Mahallesi'nde, daha önce de yapıldığı gibi, çok sayıda kişiyi kargaşa yaratmak için harekete geçirmek üzere bağlantı kurmak mümkünmüş. *** Herifler etkiyi de kendileri yaratacaklar, tepkiyi de.
Hem darbeyi yapacaklar, hem de buna karşı çıkılmasını örgütleyecekler.
Ve bu kargaşadan, bağımsızlığını ilan etmiş bir Kürt devleti çıkacak.
Suriye'nin YPG'si ile birleşmek de sonranın işi.
Yetmişli yıllarda Amerikan derin devletinin Türkiye'de denediği (ve elhak başarılı olduğu) "birbirine kırdırmak" taktiğinin tadı damaklarında kalmış, kırk yıl sonra gene benzerini düşünmüşler.
Üç yıl önce tutturamadılar ama bu sene de deneyebilirler. Yok, bu sefer darbeyle değil. "Türk ekonomisini yıkma" siftahıyla.
Bu yıl çok tehlikeli bir yıl.
Girişimin ilk adımı da "seçime hile karıştı" safsatası olabilir, aman dikkat.