"CHP nasıl kurtulur" sorusuna yanıt arayan çok.
Bizim yanıtımız tek kelimedir:
Kurtulmaz.
CHP, Türkiye tarihinin belli bir dönemecinde, tek parti diktası altında Batılılaşma devrimlerini yapmakla yükümlüydü ve bu fonksiyonu sona erince "tarihi görevi" de bitti. Bu görevi ancak zart zurtla yerine getirebilirdi, zaten o da öyle yaptı.
Fakat yetmiş yıldır ölmemekte direniyor.
Ölmeyecektir de.
Bu yüzyılda dinozor fosili gibi varlıklarını sürdüren Leninistler misali...
Dönem dönem sağa yatmış, dönem dönem sola kıvrılmıştır, ama iktidara dönememiştir.
Dönemez.
Hiçbir serbest seçimi tek başına kazanmamıştır, kazanamaz.
Şimdi de "hem faşistlerle hem ayrılıkçı Kürtlerle" dirsek teması kurmak gibi içler acısı bir siyasi zavallılık sergiliyor.
Bu da onu "kurtaramayacaktır"...
Akla yakın olan, içlerinden bir kesimin önerdiği şekilde "fabrika ayarlarına" dönmesiydi, yani yirmili ve otuzlu yılların partisine...
Fakat o zaman da söyleyecek sözü yok.
Halka ne teklif edecek? Şapka giymeyi mi, kendine bir soyadı uydurmayı mı?
Latin alfabesine mi geçecek, kadınlara oy hakkı mı verecek?
Bütün bunlar seksen-doksan sene evvel yapıldı.
Ne isteyecekler? Tek parti diktası mı? Yoksa İsmet İnönü-Recep Peker ikilisi gibi "TBMM'nin dışında ve üstünde, seçkinlerden oluşacak bir faşist konseyi" mi?
Kendilerini kodeste bulurlar.
CHP'nin "varlık nedeni" çoktan ortadan kalkmıştır ama bundan CHP militanlarının haberi yoktur.