Örsan Öymen'in oğlu Örsan Öymen bir yazı yazmış. Mahut gazetede. Kemalistler'i gıdıklayacak ya.
Demiş ki: "İtalyanlar neden Roma İmparatorluğu dönemine, Yunanlılar Bizans İmparatorluğu dönemine dönmek için çaba sarfetmiyor da biz Osmanlı'ya dönmek için bu kadar hevesliyiz?" İmdi...
Nasreddin Hoca'ya okusun üflesin diye getirilen çocuk misali, hangi bir yanını düzeltelim?
***
Roma İmparatorluğu dönemine dönmek isteyen birçok İtalyan vardı. Mussolini zamanında.
Boylarının ölçüsünü dünya savaşında aldılar.
Bizans'a dönmek isteyen Yunanlı da az değildir ama bunun ham hayal olduğunu bilirler. "
Meghali idhea" (megalo değil!), 1922 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından tarihin çöp sepetine gönderilmiştir.
Aslında şu "
dönmek" kelimesi yanıltıcıdır. "
Benzerini yeniden üretmek" belki daha doğru olurdu...
Kimsenin Osmanlı'ya "
dönmek" istediği yok, birkaç egzantrik, birkaç meczup dışında.
İsterseniz Osmanoğlu ailesinden herhangi birine sorun, "
yeniden tahta çıkmak ister misiniz" diye, hemen lafı değiştirirler. Çok çekmiş oldukları için bu konunun açılmasından müthiş rahatsız olurlar.
Kimsenin yeni bir imparatorluk kurmak istediği yok. Cumhuriyet sürecektir.
Tövbe, "
Turancılar" var. Onlar da küçük bir azınlık. İçlerinde "
Komünist Turan İmparatorluğu" hayalini besleyen
manyaklar bile var ama
ciddiye alan yok.
Örsan Öymen'in oğlu AKP iktidarına ima yoluyla çamur atmaya çalışmak yerine "
hakkaniyetle" davranıp aynı soruyu Turancılar'a sorsaydı belki doyurucu bir cevap alacaktı...
Haaa, bizdeki mesele bir kere "
Osmanlı'yı yeniden hatırlamak" olmuştur.
Ya da "
Osmanlı'nın reddedilmesine, silinmek istenmesine karşı çıkmak"
diyebilirsiniz.
Kökenine küfür etmek yerine ona sahip çıkmak.
Geçmişine saygı göstermek ona "
dönmek" değildir.
Haaa, "
Ortadoğu ve Afrika'da etkin olmak" derseniz, orada durunuz.
Kemalizm'in sırt çevirdiği Ortadoğu'ya yeniden ilgi göstermek, Osmanlı'ya dönmek değildir.
Bu saatten sonra ne padişah geri gelir ne de halife. Eee, padişahsız halifesiz ne biçim imparatorluk bu?
Şapka yerine fes giyilmiyor, çarşafa da dönmedik, tek evlilik geçerli, takvim de değişmedi. Soyadımız da var kadınlara oy hakkı da. Yalnızca "
kıyafet mecburiyeti" ortadan kalktı, herkes istediği gibi giyiniyor, isteyen başını açıyor isteyen kapatıyor. Bu Osmanlı'ya "
dönmek" değil, emir ve komuta düzeninden kurtulmaktır.
Üstelik, imparatorluk demek "
birden fazla halk" demektir.
Kürtler, Lazlar, birkaç bin Yahudi ve Ermeni, birkaç yüz Rum'la mı imparatorluk kuracağız? Hani Bulgar nerede, Sırp nerede, Rum nerede, Hırvat nerede, Vlah nerede, Pomak nerede, Macar nerede, Tatar nerede? Hepsinden önemlisi Arap nerede?
Örsan Öymen'in içi rahat etsin, hiçkimse bu kadar "
uçmuyor"... Filistinli birkaç bin garibanla imparatorluk kurulmaz.
Ama kendi ayakları üstünde duran, başı dik, bağımsız, saygın, güçlü ve müreffeh bir Türkiye derseniz, onu kurmaya ve geliştirmeye sonuna kadar varız.
Katılıyor mu Kemalistler?
Öyleyse önce havalimanı yapımına küfür etmekten vazgeçsinler, bu bir ilk adım olsun.