Yerde kalem bulanın Atatürk kitabı yazdığı ülkemizde (İlker Başbuğ bile yazmıştı) değerli ablamız İpek Çalışlar da bundan geri kalmamış.
Reklamı da bir muhalif gazete tarafından iki tam sayfa yapıldı. Hakkıdır.
Kitabından, Atatürk hakkında müthiş gerçekler öğreniyoruz.
Gerçi bunların çoğu Andrew Mango'nun Atatürk biyografisinde de bulunuyor ama zarar yok. Atatürkçülüğü, bir emekli paşamızın da belirtmiş olduğu üzere, zihinlere çivi gibi çakmakta fayda vardır.
Bakalım nelermiş bu tarihi gerçekler?
Kahveyi çok şekerli içermiş. (Bunu bilmeyen var mıydı?)
Çok sigara içermiş. Peş peşe yakarmış.
Sucuk ve pastırmadan nefret eder, yanına yaklaştırmazmış. Soğan ve sarmısak kokusu sevmezmiş.
Kefal ızgara ve çipura severmiş.
Beyaz peynirli ve tavuklu börek, ayrıca suluca irmik helvası da sofrasından eksik olmazmış. (Tuhaftır, Attila İlhan onun en çok kuru fasulya ve pilav yediğini açıklamıştı.)
Az pişmiş sulu omlet, ayrıca İtalyan soslu makarna da severmiş.
Soğan sevmediğine göre menemeni da soğansız yaptırırmış herhalde. (Şiştiniz mi soğancılar?)
Güzel mekânlara meraklıymış.
Günde iki üç kere kıyafet değiştirirmiş.
Fakir değil, varlıklı bir ailenin çocuğuymuş. (Ali Rıza Efendi'nin memurluktan ayrılıp kereste ticaretine atıldığı biliniyor.)
Zübeyde Hanım'a "ben evlenmeyeceğim" demiş...
Latife Hanım parlamentoda görev almak istermiş!...
Fikriye Hanım da Makbule Hanım'ı kızdırmaktan zevk alırmış.
Falih Rıfkı, "utangaçtı, içki bu utangaçlıktan kurtulmasına yardım etmiştir" diyor.