Kimse farkında değil, CHP seçimden önce bir "ekonomik kalkınma programı" ortaya attı. Vallahi.
Buna göre ülkemiz "iktisat kuşaklarına" ayırılacak, artık her bölgenin meşrebine göre örneğin Karadeniz'de balıkçılık, Ege'de turizm, doğuda dağcılık ve hayvancılık teşvik edilecekti! Falan filan. İlkokul düzeyinde ekonomi.
CHP'li basın amigoları bile ciddiye almadılar ve hiç üstünde durmadılar...
Herhalde dış ticaret hamlesi olarak Eskimolar'a buzdolabı, Araplar'a kum satmayı da planlıyorlardı ama hayata geçiremediler.
Hayat birilerine geçirdi.
***
Sekiz yıl önce Amerika Baykal'ı Fetö marifetiyle devirip yerine ufak tefek bir adam bulduğu zaman, hiçkimse "
bu adamın planı programı nedir" diye sormayı akıl etmemişti...
Öyle ya,
Kılıçdaroğlu ağzıyla hangi kuşu tutacaktı da Erdoğan'ı yenecekti?
Baykal gidecek, bu adam gelecek, dertler bitecekti...
Aydın Doğan ve Zafer Mutlu "
ittifakı" bu adamı körüklüyor, parlatıyor, cilalıyordu ama ortada somut bir vaat yoktu.
(Şu anda ikisi de mutlu ve huzurlu bir emeklilik hayatına yelken açtılar, kazandıkları milyonlarca doları yiyorlar.) CHP bu sekiz yılı "
boş lafla" geçirdi.
Geçen seçimden önce, kendi mahallesinin zorlamasıyla iyi kötü bir palavra sıkmak zorunda kaldı: Orta Anadolu'da, yurt dışından doktoralı binlerce kişinin istihdam edileceği bir "
ambalaj sanayii kenti" yaratmak... "
Öyle saçma şey olmaz" diyen CHP'li yazarı Aydın Doğan işten kovdu.
Bu sefer de bu "
kuşak" zırvalığı işte...
CHP'nin bir programı yok ve olmadı...
Tövbe... "
Fetö sanıklarını serbest bırakmak" bir programsa... "
Üçüncü köprüde asfaltın üstüne toprak döküp yeşil alan yapmak" bir programsa...
"
SABAH gazetesine el koymak" bir programsa o başka tabii.
"
Eski sisteme dönme" vaadiyle de seçim kazanılmıyor.
***
Peki, şimdi Kılıçdaroğlu'nu devirip yerine İnce'yi geçireceksiniz, anladık da, onun programı nedir? Her vatandaşa kuantum fiziği öğretmek mi?
Yapılanları yıkmak. "
Yeni havaalanı inşaatı maalesef çok ilerledi, artık yıkamayız" sözü tüylerimizi diken diken
etmişti...
"
Yüzde bilmemkaçı geçip yüzde bilmemkaç almak" bir seçim programıdır
da, ondan sonraki iktidar programı
nedir bu adamın?
Hiç. Nothing. Nada. Niente. Nil. Zilch.
Meral Hanım'ın hiç olmazsa "
çok güzel yemekler pişireceğiz" diye tatlı
tatlı saçmalıkları var, bunun nesi var?
Kemal gidecek, Muharrem gelecek, dertler bitecek... İstimi de arkadan gelsin...
İttihatçılar'ın en büyük handikaplarından biri, "
hele bir iktidara gelelim gerisi kolay" mantığıdır.
1880'lerden beri bu kafa değişmedi.
İçlerinde ne yaptığını bilen bir tek
Mustafa Kemal vardı.