Muhalif basın ille de erken seçim yaptırmaya kararlı!
Bastırsınlar bakalım, ne cirimleri var ve de ne kadar yer yakıyorlar görelim.
Ankara'da bir "erken seçim rüzgârı" esiyormuş...
Öyle diyorlar... Kulisler hareketliymiş...
Aslında kimse erken seçim istemiyor ama muhalif basın "gibi yapıyor"... Buna rüzgâr denmez, başka bir şey denir.
AKP dışında herkes zararlı çıkar bu işten. İster erken olsun, ister zamanında olsun.
En gabi vatandaş bile, Kılıçdaroğlu'nun bütün çabasının "koltuğunu korumak" olduğunu görüyor.
Cumhurbaşkanlığına "güzel" bir aday gösterip (İlhan Kesici) onu harcayacak, kendisi gene meclise geçip oturacak.
En küçük bir umudu olsaydı, Deniz Baykal'ın önerdiği şekilde kendisi aday olurdu.
(Öte yandan Baykal da "sağlık durumu" nedeniyle gündem dışına düştü.) CHP seçmeni bunu göremeyecek kadar ahmak mıdır, yoksa gidip kuzu kuzu oyunu Bay Kemal'in kurduğu tuzağa atacak mıdır?
Muhalif basının ortaya karışık laf salatası yapmak için dayandığı "anketler" de içler acısı...
Bir bayan arkadaş "AKP'nin oylarında 1 puan bile düşüş olmadığını" yazıyor, bir başka bayan arkadaş bu partinin "3 puan geride" olduğunu.
Hangi bayana inanalım?
Kılıçdaroğlu mantığıyla "güzel" olana mı?
CHP, bir ankete göre "yerinde sayıyor", başka bir ankete göre yüzde 22'ye düşmüş...
Kimse de "nedir bu anket rezaletleri" demiyor.
Ciddi ciddi yorum yapıyorlar.
MHP yüzde 12'den yüzde 7'ye...
Bu kayıplar "ağırlıklı olarak İyi Parti'ye" gidiyormuş...
Yani Bayan Meral, AKP'den 3 puan, CHP'den 4 puan, MHP'den 5 puan alarak yüzde 12'yi yakalamış bile!
Hani yüzde 29 görünüyordu bre zibidiler?
Sandığa gitmeyenlerin oranını da kararsızların oranına katmışlar (okulda bunu biz yapsaydık metodoloji dersinden çakardık!), yüzde 15 kararsız çıkmış.
Al bunu da bölüştür, Bayan Meral grup kursun.
Utanmıyorlar.
Hiç utanmıyorlar.
Bir nafile propaganda uğruna "sosyal bilimleri" de murdar ediyorlar.