Muhalif iktisatçılar hep "öldük, bittik, battık" diye ağlayacak değiller ya, ara sıra doğruları da söylerler.
"Milli geliri arttırmanın yolu üretimi arttırmaktır" lafı da bunlardan biridir.
Mesela, inşaat sektöründeki "patlama" kötüdür, bu sektörden binlerce kişi ekmek yemekte ve bu somun hep büyümektedir ama olsun, inşaat iyi bir şey değildir!
Kafa bu.
Türkiye küçülerek büyüyecek, sektörleri daraltarak gelirini arttıracaktır!
Kafa budur.
Fakat daha "tuhaf" adamlar da var.
Onlar da kişi başına 25 bin dolar milli gelire ulaşmak için "anti-Tayyip numaralar" peşindeler...
Milli geliri arttırmak için "mülkiyet haklarının korunması" gerekliymiş.
Türkçe'ye tercüme edelim: El koyduğunuz Fetöcü bankaları ve şirketleri Fetö'ye geri verin!
"Siyasi ve iktisadi alanda eşit rekabet ortamı" gerekliymiş.
Tercümesi: Ali Ağaoğlu çok kazandı, biraz da Aydın Doğan ve Koç Holding kazansın.
"Hukuka saygı" lazımmış.
Çevirisi: Fetöcüler'i serbest bırakın.
"Sivil toplum" güçlü olmalıymış.
Şöyle: İsteyen Taksim Meydanı'nı yakıp yıkabilsin, biz de tentürdiyot ve gazlı bez desteği verelim.

*** Demek ki neymiş? Bir toplumda rekabet ortamı oluşmamışsa (Türkiye'de yokmuş, herhalde otuzlu yılların "tekelci devlet kapitalizmi" devam ediyor), siyaset belirleyici olursa (siyasetin değil herhalde arkeolojinin belirleyici olması gerekiyor), medya işlevsizse (sürekli Kılıçdaroğlu ve Akşener reklamı yapıyoruz ama sonuç alamıyoruz arkadaş), refah gelmezmiş.
Zenginlik gerçek demokrasi olursa olurmuş.
Yani mesela İngiltere, yedi yaşındaki çocukları kömür madenlerinde kırbaçla gayet demokratik bir şekilde çalıştırarak sanayi devrimini başarmış...
Almanya, Hitler döneminde, uğramış olduğu büyük ekonomik çöküntüden "Nazi demokrasisiyle" çıkmış...
Ve de Rusya, "komünist demokrasi" sayesinde hem nükleer silah yapabilmiş hem de uzaya çıkabilmiş...
Biz de, sanayi yatırımı yapılmadığı için değil, demokrasi olmadığı için geri kalmışız.
Öyleyse niçin memleketi yirmi sene tek parti diktasıyla yönettiniz? Öyleyse niçin "zayıf hükümet" istiyorsunuz?
Niçin "koalisyon iyidir" propagandası yapıyorsunuz? *** Bunları söyleyen adamlardan biri, madalya aldı.
Ne madalyası aldı?
"Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyası" aldı.
Bak sen...
Nobel'e de "yürüyormuş"...
Yürür vallahi, Orhan Pamuk da yürümüştü.