Bugünkü yazımı, düşmanlarımın deyimiyle "bedavaya getireceğim"... Ne zaman birisinden alıntı yapacak olsam, böyle saldırırlar.
Demirden korkacak olsak trene binmezdik, bunlardan korkacak olsak yazı yazmazdık.
Geçen gün Kılıçdaroğlu bir laf etti, altını çizdik geçtik.
Ayrıntıya girmedik, "çıkarımlar" yapmayı okurumuzun "ferasetine" bıraktık.
Kılıçdaroğlu "koltuğa yapışıp gitmem düşüncesi içinde değilim" demiş, sonra, hemen birkaç saniye sonra, kendi kendini yalanlamıştı!
Kamuoyu onun bu özelliğine alışık olduğu için pek üstünde duran olmadı.
"Evet çıkarsa istifa eder misiniz?" sorusuna şöyle cevap vermişti:
"Niye istifa edeyim?
Bana birisi gerekçe gösterecek. 'Şu gerekçeyle istifa et' diyecek.
Makul bir gerekçe olursa ederiz tabii, niye etmeyelim?" Referandumda yenilmeyi "makul gerekçe" olarak kabul etmiyordu...
Seçim yenilgilerini hele hiç.
Peki neyi kabul ediyordu?
Belki de "kasetinin çıkmasını" falan...
Eh, o yönden de sağlamdı maşallah.
Oray Eğin oturmuş, gerekçeleri sıralamış.
Hazretin bunları makul bulmayacağını da başından belirtmiş.
Bugünkü yazımın yarısını bedavaya getiriyor, sözü Oray'a bırakıyorum.
***
"İlk anda aklıma gelen bazı gerekçeleri saymak isterim:
- Girdiği her seçimi kaybettiği için...
- Tek başına '
hayır' rüzgârını tersine döndürdüğü için...
- Gizli evetçi olduğu için...
- Delege yapısını '
etnisiteyle' şekillendirip koltuğunu sağlamlaştırdığı için...
- Hâlâ çıkıp da açık açık '
Aleviyim, size ne' diyemediği için...
- Oy kullanamadığı, yürüyen merdivene binemediği, konusuna hâkim olmadığı için...
-
Toplumda karşılığı olmadığı için...
- Partisini FETÖ'cülerle doldurduğu için...
- Halk TV'de gördüğünü milletvekili yaptığı için...
- Okuduğu köşe yazısına göre politika belirlediği için...
- Hiçbir zaman seçilemeyeceği için...
- Yaptığı muhalefetin hiçbir etkisi olmadığı için...
- Sürekli
'etikten' bahsedip hâlâ
Ataşehir'deki ev meselesini
açıklayamadığı için...
Yeterli mi? Tabii
'en basit açıklama en doğru olandır' diye
usturayla kesip atarsak en
makul gerekçe, kötü bir
lider olduğudur."
***
Burada lafı Oray'dan geri alalım da hiç olmazsa bugünkü telif hakkımızın yarısını kurtaralım.
Ve dönüp bir de, muhalif basın marifetiyle Kılıçdaroğlu'nun yerine geçirileceği söylenen Muharrem İnce'ye bakalım.
Dedi ki:
"
Hollanda gerçek bir Ak Parti'lidir, çünkü evet çıkmasını istiyorlar."
Biracının alternatifi
şıracı, CHP'ye hayırlı
uğurlu olsun.