Fransa'da OHAL yedi ay daha uzatıldı.
Evet, Fransızlar'ın da bir OHAL'i var vallahi.
Ülkede şu anda "olağanüstü" bir şey yok, ortalık sakin ama uzatılıyor işte...
Bir mizah dergisini bastılar, on iki kişi öldü, bir gece kulübünü bombaladılar, yüz otuz ölü, bir de serserinin biri kamyonunu insanların üstüne sürdü, seksen yedi kişi gitti.
Bu rakamlar bizim için "leblebi çekirdek" sayılıyor! Bizde hesap binlerle, on binlerle yapılıyor.
Fransa'da faaliyet gösteren melunlar IŞİD midir, DEAŞ mıdır, ISIS midir, ne karın ağrısıysa o örgütün manyakları. O kadar.
Diyelim Cizvitler ya da Benediktin rahipleri darbeye kalkışıp François Hollande'ı öldürmeye çalışmadılar, Elysee Sarayı'na, meclisin toplandığı Palais Bourbon'a bomba atmadılar, Paris'in göbeğinde iki yüzden fazla Fransız'a ateş edip öldürmediler. Zafer Abidesi'nin üstüne elinde dürbünlü tüfekle keskin nişancı çıkmadı. Elinde Fransız bayrağı taşıyan çocuğu Fransız subayı vurmadı.
Korsika vilayeti, Brötanya bölgesi, Alsace çevresi merkezi hükümetten ayrılmaya kalkmadı. Ajaccio'da, Brest'de, Strasbourg'da özyönetim ilan edilmedi.
Ama Fransa'da olağanüstü hal ilan edildi.
Süre doldukça da uzattılar. Beş kere!
Şimdi gene uzatıldı, önümüzdeki 15 Temmuz'a kadar.
Terör tehlikesi sürüyormuş.
OHAL, Fransız meclisinde 32'ye karşı 288 oyla kabul edildi. Bugün de senatoda oylanacak.
Başkan bir karar alıyor, meclis onaylıyor.
Tuhaftır, kimse meclisi "başkanın emir kulu" olmakla suçlamıyor.
Yok, kararı başbakan alıyor canım... Göstermelik bir başbakan var, sık sık da değişiyor (kimse başkanı "suyu geçerken at değiştiriyor" diye de suçlamıyor.) Başbakanı "başkanın dümen suyunda olmakla" suçlamak da kimsenin aklına gelmiyor.
Fransa'da yirmi aydır sürüyor bu iş...
İşe bakın, Cezayir savaşı sırasında "ihdas" edilmiş bu OHAL meselesi...
Yani devlete karşı silahlı ayaklanma sürerken...
Kimse yadırgamamış.
Şimdi OHAL'e karşı çıkanlar da, birkaç komünist milletvekiliyle birkaç da "yeşilci" mebus.
Elbette DEAŞ'ı desteklediklerinden değil, hükümete "uyuzluk" etme gayretinden.
Bizde karşı çıkan, kendini sosyaldemokrat diye yutturmaya çalışan Kemalist bürokrasi ve onunla ittifak halindeki mezhep muhalefeti... Rakı içenler koalisyonu!
Peki şu François Hollande diktatör mü yani?
Fransa'da bunu söyleyene deli derler.
Bizde yazı yazdırıyorlar.
O ahmak da, kimin elinde oyuncak olduğunu bilemeden döşeniyor.
Bilinçli namussuzları tenzih ederim. Onlar ya Fetullah'tan ya da yabancı gizli servislerden para alıp yazıyorlar, onlara ahmak denemez, alçak denir.