İnsan yaşadıkça her gün yeni birşeyler öğreniyor. Dilerim Allah'tan, yüz yaşıma da gelsem, benim canımı birşeyler okurken, birşeyler öğrenirken alsın...
Bilmiyordum, yeni öğrendim: 1924 Anayasası'nın ilk taslağında "cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi" varmış!
Buna da "meclise ve millete bildirmek şartıyla" diye garip bir laf eklemişler.
Gazi Mustafa Kemal Paşa meclisi feshedecek ama bundan meclisin de milletin de haberi olmayacak!... Nasıl olacak bu iş? Meclisi gizlice mi dağıtacak? Gazeteler mi yazmayacak? Yeni seçimler gece karanlığında mı yapılacak?
"Ankara'ya zıt gittiği" bilinen İstanbul basını o sıralar bunu makaraya sarmış mıydı acaba? Hüseyin Cahit, Ahmet Emin falan ne düşünmüşlerdi? Eski yazı bilgimiz yeterli değil ki Beyazıt Kütüphanesi'ne gidelim de açıp bakalım. (Murat Bardakçı, gözünü seveyim şu konuya eğil.)
Bir de Profesör Orhan Aldıkaçtı'ya laf ederiz, 1982 Anayasası'nı kötü yazmış diye, meğerse cumhuriyeti kuran büyüklerimiz de ne harikalar yaratmışlar...
Meclis kabul etmemiş. 2 kabul, 2 çekimser, 126 red... Tasarıdan çıkarmışlar.