Son numaralarının "gensoru müessesesini" savunmak ve "zavallı Kemal Bey başkan adaylığıyla milletvekili adaylığı arasında tercih yapmak zorunda kalacak" diye ağlamak olduğunu söylemiştim...
Şimdi bir numara daha buldular. Sırada herhalde daha başka numaralar da vardır.
Son buluşları şu:
Koalisyondan kim ölmüş?
Tek parti iktidarı bizi darbelerden korumuyormuş, 27 Mayıs da, 12 Mart da, 15 Temmuz da tek parti iktidarlarına karşı yapılmış...
Evet, üçü de halk iktidarına karşı yapıldı koçum. Halk darbe tehlikesinden korunmak için dönüp dolaşıp iktidarı bürokrasiyle paylaşsın, bunu mu demek istiyorsun?
Koalisyon olsun ki Kemal Bey boşta kalmasın...
CHP bir ucundan "nemalansın"...
Sizin çocuklar neşelerini bulsunlar yani.
Koalisyonlar "farklı kesimlerin temsilcileri iktidara ortak oldukları için tansiyonu düşüren, demokrasiyi güçlendiren rejimler"miş. (Bir kere ona rejim denmez, SBF'de dersten kaçıp haylazlık edersen bunu bilemezsin.) Evet, örneğin Cumhuriyet Halk Fırkası 1930'da Serbest Fırka'yı kendi kendini kapatmaya zorlayacak yerde onunla bir koalisyona gitseydi...
Demokrasi ne biçim güçlenirdi...
Haklısın...
Bunu İsmet Paşa'ya sormayı hiç düşünmüş müydün zamanında?
Ya da 27 Mayıs'tan önce İnönü gene huysuzluk etmeseydi de DP ile bir koalisyona girseydi, bunu talep etseydi...
Koalisyon bir "siyasi çaresizliğin" ifadesidir.
Hiçkimse hiçbir koalisyona gönüllü girmez, mecbur kalınca girer.
Koalisyon, bir çözüm değil, bir çözümsüzlüktür.
İktidarın ortada kalmasıdır.
Koalisyon seven, 1961-1965 arası İnönü'nün son başbakanlığında hem de değiştire değiştire beş kere kurulan o zoraki koalisyonların (YTP, CKMP falan filan) memlekete ne gibi hizmetler ettiğini, ne faydası dokunduğunu da anlatmak zorundadır.
CHP-MSP koalisyonunun Kıbrıs'ta çözümü "kilitlemekten" başka ne halta yaradığını da...
Birinci MC, ikinci MC, her kaçıncı karın ağrısıysa, Türkiye'yi çıkmaza sokup sokmadığını da...
Tansu Çiller-Necmettin Erbakan ortaklığının nelere mal olduğunu da... Tansiyon pek düşmüştü maşallah...
1999 koalisyonunun, o uğursuz DSP -ANAP -MHP birlikteliğinin ekonomiyi nasıl batırdığını da hatırlasan iyi olur... Halk pek iyi hatırlıyor da o bakımdan yani...
1991 yılında sana, o sıralar bağıra çağıra kurulması için çalıştığınız DYP-SHP koalisyonundan hayır gelmeyeceğini, ülkeye hem de yıllarca vakit kaybettireceğini söylemiştim, sen de "ne biliyorsun canım, dur bakalım, bir deneyelim" demiştin.
Denediniz ve gördünüz.
Ben yaşanmadan biliyordum, sen çeyrek yüzyıldır öğrenemedin.