Bildik Babıali hışırlığıdır, ülkemize gelen yabancıya sorarlar: "Türkiye'yi nasıl buldunuz?" O da elbette "rakıyı, şiş kebabı, Boğaziçi'ni ve de Türk kadınlarını" çok beğenmiştir!
Yabancı kadınlar da tabii ki Türk erkeklerini... Hiç şaşmaz. (Fransız, İngiliz, Alman ya da Amerikan basınında o ülkeye giden bir Türk'e orayı nasıl bulduğunu sorduklarını görmedik.)
Çoğu zaman eline bir gazete tutuştururlar, adam hiç anlamadığı bir dildeki mürekkep bulamacına tuhaf tuhaf bakarken altına yazarlar: "Resimde ünlü bilmemkim gazetemizi incelerken görülüyor."
Başka işi yok da iki arada bir derede merak edip senin gazeteni inceleyecek!
Bu hışırlığı bir başka konuda daha yaparlar: Kiminle konuşsalar mutlaka ve mutlaka Atatürk'e hayrandır! Bu da hiç şaşmaz.
Hürriyet gazetesi geleneği bozmamış, geçen gün "fütürologları" bulup konuşturmuş, onlar da dünyanın geleceği hakkında ahkâm kesmişler. Bu da bildik bir zevzeklik türüdür: Her işi robotlar yapacak, para ortadan kalkacak, Mars'ta koloni kurulacak, falan filan.
Fakat bu kişilerden biri de "dünyanın yeni Atatürk'lere ihtiyacı var" demiş.
Hemen alıp sayfa manşetine çıkarmışlar, birinci sayfadan da "spot vermişler", o kadar önemli.
İşin matrağı, bunu söyleyen hangi ülkeden, bilin bakalım.
Bunu söylenenin adı Ufuk Tarhan!
Kendisi fütürologmuş. Gazete "fütürist" diyor, sözlüğe bakmamışlar.
Ufuk Hanım'a göre sınırların ve ulusların da önemi azalacakmış.
Yeni dünyada eski sistemden kopmak zorundaymışız çünkü bütün dünya düzeninin bir oyuncusuymuşuz.
İşte, ulusların öneminin azalacağı, küreselleşen bir dünyaya Atatürk gibi ulusçu bir lider geliyor! Bu lazımmış.
Mesela Amerikan İmparatorluğu yıkılıyor, Teksas eyaleti bağımsızlığını ilan ediyor, Arizona işgaline uğruyor, savaşıp kazanıyor, Teksaslı bir general de yeni devletin başına geçiyor...
"Texandaddy" adını alıyor.
Geçiyor ve bütün Teksas milletini esaslı bir "uygarlık değişimi" programına sokuyor, hem de emirle.
İyi de, herifler zaten geniş kenarlı Stetson şapka giyiyorlar yahu... Onu çıkarıp Panama'ya mı dönecekler silindire mi?
Latin alfabesini bırakıp hangi alfabeye geçeceklerini, tekeşliliği bırakıp neye döneceklerini, takvimi nasıl değiştirip nasıl tarih atacaklarını, zaten varolan soyadlarına bir isim daha mı ekleyeceklerini, kadınların oy hakkı bulunduğuna göre bu sefer çocuklara da mı oy hakkı vereceklerini Sayın Tarhan (esas olarak ne iş yapıyorsa bu hanım) bize anlatsın, eşek değiliz ya, biz de birinci sayfadan yayınlayalım!
***
GÜNÜN İNCİSİ
'PKK bir terör örgütü değildir, bir şiddet örgütüdür.'
Selahattin Demirtaş